Mesajı Okuyun
Old 07-12-2006, 08:29   #11
avfehmi

 
Varsayılan

YHGK 29.03.2006 T. 2006/82 E-2006/118 K

Özü : İBRANAME YANINDA ÖDEME BELGELERİNİN DE BULUNMASI DURUMUNDA, ÖDEME BELGELERİNDE YAZILI ALACAK KALEMLERİ YÖNÜNDEN İBRANAME MAKBUZ HÜKMÜNDE SAYILARAK, BAKİYE MİKTARIN İSTENEBİLECEĞİ KABUL EDİLMELİ, MİKTAR İÇERMEYEN VE HAKLARIN TAMAMEN ÖDENDİĞİNE, HİÇBİR ALACAĞIN BULUNMADIĞINA İLİŞKİN KALEMLER YÖNÜNDEN İSE İBRA BELGESİ GEÇERLİ SAYILMALIDIR. DOSYADA BULUNAN ÖDEME BELGESİNDEN, MİKTARLARI BELİRTİLEREK KIDEM TAZMİNATI VE İZİN ÜCRETİ ÖDEMESİNDE BULUNULDUĞU GÖRÜLMEKTEDİR. ANILAN BU İKİ KALEM ALACAK YÖNÜNDEN DÜZENLENEN İBRANAMENİN MAKBUZ HÜKMÜNDE BULUNMASI KARŞISINDA, BAKİYE ALACAĞIN İSTENEBİLECEĞİ KABUL EDİLMELİDİR.


DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara Dördüncü İş Mahkemesi)nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.03.2005 gün ve 2003/1242-2005/95 sayılı kararın incelenmesi taraflar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesinin 04.10.2005 gün ve 2005/12538-32322 sayılı ilamı ile,

(...1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı işçi, davalıya ait işyerinde haber müdürü olarak 5953 sayılı Yasaya tabi gazeteci sıfatıyla çalışmıştır. İş sözleşmesinin feshinden sonraki bir tarihte imzalanan ibranamede, fazla çalışma ile bayram genel tatil ücretlerinin ödendiği, izin hakkının da bulunmadığı ifade edilmiştir. Davacının konumu itibarıyla söz konusu ibraname içeriğini bilebilecek durumda olduğu ve anılan ibraname ile bağlı bulunduğunun kabulü gerekir. Böyle olunca davacının fazla çalışma ile bayram ve genel tatili ücretlerine hak kazanması mümkün değildir. Anılan isteklerin günlük yüzde beş fazlası yönünden talebin de reddi gerekir, ibraname izin hakkı yönünden de yazılı belge niteliğinde olduğundan anılan isteğin de reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz eden: Davalı vekili

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, bir kısım işçilik hak ve alacakları ile Basın İş Kanunu hükümleri uyarınca günlük % 5 fazlası ile ödeme istemine ilişkindir.

Yerel mahkemece; fark kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti, yıllık ücretli izin alacağı ile fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin süresinde ödenmemesi nedeniyle 5953 sayılı Basın İş Kanunu'ndan kaynaklanan % 5 fazlalık alacağının tahsiline, ihbar tazminatı ile ilgili talebinin ve davalı-karşı davacının açmış olduğu karşı davasının reddine karar verilmiştir.

1- İbra sözleşmesi, iş hukukunda geniş bir uygulama alanına sahip olmasına, işçinin iş sözleşmesinden doğan tazminat ve diğer işçilik haklarının sona erdirmesine ve İsviçre Borçlar Kanunu'nun 115. maddesinde düzenlenmiş bulunmasına karşın, Türk Borçlar Kanunu'nda yer almamış, İş Kanunlarında da bir düzenleme öngörülmemiştir.

İbra, alacak ve borcu doğrudan doğruya ve kesin olarak ortadan kaldırır. Tam ibrada borcun tamamı, kısmi ibrada ise borcun ibra edilen kısmı sona erer. Bunun sonunda borçlu da borcundan kısmen ya da tamamen kurtulur. (Fikret Eren. Borçlar Hukuku 8. Baskı, s. 1222/1223).

İbraname yanında ödeme belgelerinin de bulunması durumunda, ödeme belgelerinde yazılı alacak kalemleri yönünden ibraname makbuz hükmünde sayılarak, bakiye miktarın istenebileceği kabul edilmeli, miktar içermeyen ve hakların tamamen ödendiğine, hiçbir alacağın bulunmadığına ilişkin kalemler yönünden ise ibra belgesi geçerli sayılmalıdır.

Dosyada bulunan ödeme belgesinden, miktarları belirtilerek kıdem tazminatı ve izin ücreti ödemesinde bulunulduğu görülmektedir. Anılan bu iki kalem alacak yönünden düzenlenen ibranamenin makbuz hükmünde bulunması karşısında, bakiye alacağın istenebileceği kabul edilmelidir.

Belirtilen nedenlerle, ibranamenin, izin ücreti yönünden hakkı ortadan kaldırmadığı yönündeki yerel mahkemenin direnme kararı isabetlidir.

2- Altındaki imzası kabul edilen, zor ve hile ile alındığı kanıtlanamayan ibranamede davacı, "işten çıkış tarihine kadar doğmuş ve işlenmiş cümle kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, bayram tatili, yıllık ücretli izin haklarını tamamen almış bulunduğunu" bildirmektedir. İbraname ile davacı, ödeme belgesi bulunmayan (kıdem tazminatı ve izin ücreti dışındaki) alacak kalemleri yönünden davalıyı tam anlamıyla ibra etmiş ve herhangi bir alacağı bulunmadığını ihtirazı kayıt öne sürmeden açıklamış ve imzalamıştır.

Kaldı ki, taraflar arasında imzalanmış olan hizmet sözleşmesinin 3/b maddesinde; "Her ay imzalanacak aylık istihkak bordrosuna hiçbir kaydi ihtirazı dermeyan etmeksizin imza atılmış olması o ay bordroda yazılı miktarda fazla ücret alacak ve fazla mesai yapılmadığının kabulü anlamına gelecektir" hükmü yer almakta olup, somut uyuşmazlıkta ibranamenin çelişkili bulunduğundan da söz edilemez.

Anılan nedenlerle, ibranameye itibar edilerek fazla çalışma ve bayram, genel tatil ücretleri ile anılan isteklerin günlük yüzde beş fazlası yününden ödeme isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Belirtilen bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : 1- (1) numaralı bentte belirtilen nedenlerden dolayı davalı vekilinin ücretli izin alacağına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının buna ilişkin bölümünün (ONANMASINA),

2- (2) numaralı bentte belirtilen nedenlerden dolayı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde bakiye iade harcının geri verilmesine, 29.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

KAYNAK : http://www.hukukturk.com/fractal/huk...ararDetail.jsp