|
|
|
|
|
|
Değerli Meslektaşlarım,
7201 Sayılı Tebligat Kanunu md. 11 “ (Değişik birinci fıkra : 6/6/1985 - 3220/5 md.) Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. … Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulu Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır.” şeklindeki düzenleme karşısında Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu kararı sanığa ve müdafiiye ayrı ayrı tebliğe çıkardığını ve Sanığa tebliğ yapıldıktan 8 gün sonra da müdaiiye tebliğ yapılmış olsun. Bu durumda müdafii müvekkiline yapılan tebliğden etkilenir mi? Yani istinafa başvurma hakkını yitirmiş olur mu? Yoksa her biri kendilerine yapılan tebliğ kapsamında ayrı ayrı istinaf veya temyize başvurma hakkına sahip midir? Geçenlerde bu konuyu meslektaşlar arasında tartıştık. Askeri Hâkimlikten emekli bir üstat hangisine önce tebliğ yapıldıysa kanun yoluna başvuru süresi o tebliğ ile başlar dediler. Fakat bu cevap doğrusu beni tam ikna etmedi. Konuyu biraz araştırdım. Ulaştığım kararlar eski idi ve üyeler arası da ihtilaf vardı. Çoğunluklu görüş müdafiiye tebliğden yana idi. Azınlık ise her ikisine de tebliğ edilmesi gerekliliğini savunmakta idiler. Bu konuda ne dersiniz? Yeni içtihatlar da varsa paylaşırsanız memnun olurum. Şimdiden teşekkürler.
|
|
 |
|
 |
|
Sayın AHMET01;
Alntıladığınız 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun ilgili hükmü gereği vekile tebliğ "esas" olduğundan, ben de çoğunluğun savunduğu görüşteyim. Kanun yoluna başvuru süresi vekile tebliğ ile başlamalıdır.
Saygılarımla...