Mesajı Okuyun
Old 06-10-2008, 19:16   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

kendi soruma cevabı yaklaşık olarak sanırım buldum.
T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2419

K. 2004/2478

T. 6.4.2004

• TESLİM YÜKÜMLÜLÜĞÜNE UYMADAN KİRALANANI BOŞALTAN KİRACININ SORUMLULUĞU ( Kira Bedelinden ve Aidat Borcundan )

• TAHLİYE İŞLEMİNİN USULSÜZ OLMASI ( Kiracının Kiralayana Teslim Yükümlülüğüne Uymamasından Dolayı Kira Bedelinden ve Aidattan Sorumluluğu )

• KİRA ALACAĞI VE AİDAT BORCUNUN TAHSİLİ TALEBİ ( Kiralananı Teslim Yükümlülüğünü Usulüne Uygun Yerine Getirmeyen Kiracıdan )

818/m.266

ÖZET : Davacı vekili, davalının kiralayana teslim yükümlülüğünü yerine getirmeden kiralananı terkettiğini belirterek kiralananın teslim alındığı tarih olan 28.12.2001'e kadar olan ödenmemiş 9 aylık kira bedeli ve davalı yerine yönetime ödenen aidat bedeli ile kiralananda meydana gelen hasar miktarının tahsili istemi ile bu davayı açmıştır. Kiralananın savunmada belirtilen tarihte kiralayana teslim edildiği yasal delillerle ispat edilememiştir. Usulüne uygun bir teslim bulunmamaktadır. Kiracı, teslim tarihine kadar olan kira borcu ile ortak giderden sorumludur. Uyuşmazlığın bu esaslar çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken bundan zühul ile yazılı şekilde kira alacağının ve davacı tarafından yönetime ödenen ortak gider isteminin reddine karar verilmesi hatalı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Dava kira bedeli ile birlikte aidat ve hasar bedeli alacağına ilişkindir. Mahkemece kısmen tahsile karar verilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı vekili, davalının kiralayana teslim yükümlülüğünü yerine getirmeden kiralananı terkettiğini belirterek kiralananın teslim alındığı tarih olan 28.12.2001'e kadar olan ödenmemiş 9 aylık kira bedeli ve davalı yerine yönetime ödenen aidat bedeli ile kiralananda meydana gelen hasar miktarının tahsili istemi ile bu davayı açmıştır. Davalı vekili, kiralananın, kiralayanla varılan mutabakat gereği 16.10.2000 tarihinde tahliye edildiğini, anahtarların apartman sorumlusuna bırakıldığını ve davacı tarafın tahliyeden haberdar olduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Kiralananın savunmada belirtilen 16.10.2000 tarihinde kiralayana teslim edildiği yasal delillerle ispat edilememiştir. Usulüne uygun bir teslim bulunmamaktadır. Kiracı, teslim tarihine kadar olan kira borcu ile ortak giderden sorumludur. Uyuşmazlığın bu esaslar çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken bundan zühul ile yazılı şekilde kira alacağının ve davacı tarafından yönetime ödenen ortak gider isteminin reddine karar verilmesi hatalı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06.04.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 1994/12291

K. 1995/6129

T. 16.5.1995

• ECRİMİSİL TAZMİNATI ( Kiralananın Anahtarını Almayan Kiralayanın Açtığı )

• TEMERRÜTTEN KURTULMA ( Kiralananın Boşaltılması ve Anahtarın Teslimi )

• KİRALANANIN TESLİMİNDE TEMERRÜT ( Kiralayan Anahtarı Almak İstemese Bile Oluşacağı )

818/m.260

ÖZET : 1- Davalı kiracının temerrütten ve dolayısıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için, kiralananı boşaltması yeterli olmayıp ( anahtarı ile birlikte ) davacı kiralayana usulünce teslim etmesi gerekir.
2- Hükme dayanak yapılan sözkonusu tanık anlatımlarında teslim edilmek istendiği bildirilen anahtarın, davacı kiralayanca teslim almama nedeni açıklanmadığı gibi, esasen anahtar keyfi olarak teslim alınmamış bulunsa dahi bunun ilgili icra takip dosyasına tevdi edilmek ya da tevdi yeri tayin ettirilmek suretiyle davacı kiracının, teslim borcundan kurtulması hukuken olanaklı iken bu yola da gidilmiş değildir.
Bu durumda; açıklanan nedenlerle anılan teslim tutanağına itibar edilerek davalının ecrimisille sorumlu olduğu, 15.8.1992 fesih ve 10.12.1992 teslim tarihlerince saptanıp, yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınması gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 89.891.023 lira ecrimisilin % 40 inkar tazminatı, faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
KARAR : Mahkemece dava; ecrimisile konu edilen ve ecrimisil istenen süreden önce davalı kiracı tarafından boşaltılmış bulunan kiralananın, teslim edilmek istenen anahtarını, davacı kiralayanın teslim almaktan açıkça kaçındığının özellikle dinlenilen tanık anlatımları ile belirlendiği gerekçesiyle reddolunmuştur.
Oysaki böyle bir durumda, davalı kiracının temerrütten ve dolayısıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için, kiralananı boşaltması yeterli olmayıp ( anahtarı ile birlikte ) davacı kiralayana usulünce teslim etmesi gereklidir.
Bu lazimenin ise ancak ilgili icra takip dosyasında bulunan 10.12.1992 tarihli tahliye tutanağı ile yerine getirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan; hükme dayanak yapılan sözkonusu tanık anlatımlarında teslim edilmek istendiği bildirilen anahtarın, davacı kiralayanca teslim almama nedeni açıklanmadığı gibi; esasen anahtar keyfi olarak teslim alınmamış bulunsa dahi, bunun ilgili icra takip dosyasına tevdi edilmek yada tevdi yeri tayin ettirilmek suretiyle davacı kiracının teslim borcundan kurtulması hukuken olanaklı iken bu yola da gidilmiş değildir.
O halde; açıklanan nedenlerle anılan teslim tutanağına itibar edilerek davalının ecrimisille sorumlu olduğu 15.8.1992 fesih ve 10.12.1992 teslim tarihleri arasındaki süreye ilişkin ecrimisil miktarının usulünce saptanıp yasal faiziyle birlikte hüküm altına alınması gerekirken, bu cihet düşünülmeksizin yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir.
SONUÇ : Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), peşin ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.5.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.