Mesajı Okuyun
Old 23-11-2012, 16:21   #1
ali bozlu

 
Varsayılan Hazinenin tapu iptaline karşı AİHM iç hukuk yolu gösterdi

Avrupa Mahkemesi, Türkiye'de tazminat
ödenmeksizin tapu iptallerine itiraz
etme hususunda iç hukuk yollarının
olduğuna karar verdi


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 21 Kasım 2012 tarihinde internet sayfasında yayınlanan basın açıklamasında, Türkiye'de tazminat ödenmeksizin iptal edilen tapulara ilişkin olarak iç hukuk yollarının varolduğuna karar verdi. Mahkeme, Arioğlu ve Diğerleri – Türkiye davasına (Başvuru No. 11166/05) ilişkin 6 Kasım 2012 tarihli kararında, oybirliğiyle başvurunun kabul edilemez olduğuna karar verdi. Bu karar kesin karar mahiyetinde.

Bu kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesinin tazminat bakımından geniş bir şekilde kullanıldığını ve 2012 yılında yürürlüğe giren 6292 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden itibaren iki yıl içerisinde başvurucuları mahrum edildikleri mülkiyete yeniden kavuşturacağını gözönünde tutan Mahkeme, bu başvuru yollarının başvurucular tarafından kullanılabilecek ve kullanılması gereken yasal belirliliğe sahip olduğunu kabul etti.

Başvurucular Tahir Arioğlu, Mithat Arioğlu, Leman Dayal ve Melek Baran İstanbul'da yaşamaktaydılar. 18 Haziran 1990 tarihinde miras nedeniyle bir tarım arazisi adlarına tescil edilmişti. 2001 Mayıs ayında Hazine araziyi kendi adına tescil ettirmek ve başvurucuların adlarının tapu kayıtlarından iptali amacıyla dava açtı. Hazine arazinin esasen kamu orman arazisi olduğunu, sonradan orman arazisi olmaktan çıkarıldığını, 6831 Sayılı 2 (B) yasası uyarınca arazinin Hazine adını tescilini talep ediyordu. Mahkemeler bu yaklaşımı kabul ettiler ve arazinin başvurucuların murislerinin adına yanlışlıkla tescil edildiğine karar verdiler. Kararda, Başvurucuların tapuları geçersiz sayıldı.

Başvuru Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin önüne 9 Mart 2005 tarihinde geldi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 § 1 (adil yargılanma hakkı) ve 1 Numaralı Protokolün 1. maddesine (mülkiyetin korunması) dayanan başvurucular, mülkiyet haklarını tazminat ödenmeksizin kaybetmelerinin mülkleri üzerinde diledikleri şekilde tasarruf etmelerini ihlal ettiğinden yakınmışlardı.

Mahkeme usulüne uygun olarak verilen tapu iptallerinin Türkiye'de yapısal bir sorun olduğunu gözlemlemiştir. Mahkeme bu konuda birçok davada hüküm vermiş ve benzer çok sayıda dava hala Mahkeme önünde karar verilmeyi beklemektedir. Bununla beraber Mahkeme, Yargıtay'ın mahkeme kararını bozan bir içtihatını izleyerek kamusal orman alanının bir parçası olduğu için mülkiyetinden mahrum bırakılanların Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi temelinde tazminat yolunun olduğunu kaydetmiştir. Bu tazminatın talep edilmesinin bağlı olduğu zaman aşımı süresi, tapu iptali doğrultusunda verilen yargı kararından itibaren on yıla genişletilmiştir. Mahkeme, buna ek olarak 18 Nisan 2012 tarihinde kabul edilen ve 26 Nisan 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6292 Sayılı Yasanın, 6831 Sayılı 2(B) yasası ile iptal edilen tapuların sahiplerine geri verilmesi imkanını yarattığını kaydetmiştir.

Mahkeme, Medeni Kanun'un 1007. maddesinin şu anda geniş bir biçimde kullanıldığına, 2012 tarihinde yürürlüğe giren yasanın yürürlüğe girdikten sonra iki yıl içerisinde başvuruculara tapunun geri verilmesi imkanını yarattığına, bu başvuru yollarının yasal belirlilik şartlarını haiz olduğuna ve başvurucuların bu yollara başvurabileceğine ve başvurması gerektiğine Sözleşme'nin 35 § 1 maddesi uyarınca karar vermiştir.

Kaynak : http://www.echr.coe.int/ECHR/Homepage_EN