Mesajı Okuyun
Old 11-11-2010, 13:53   #26
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tombombadil
Hukukçular her alanda çalışmak konusunda oldukça gayretli ama iibf den hakim olmaz diyorlar, garip Doğru karar verebilmek için, bir uyuşmazlıkta, mevzuatı iyi bilip, doğru yorumlamak yeterlidir ki bu da uzmanlık gerektirir. Buna rağmen hukuk alanında verilen kararlar kesin, değiştirilemez kararlar değil. İdari hakim olacağız yani infaz memuru değil (!) Kanun yollarına başvuran kişi yanlış karar veren "iktisatçının" kararını düzelttirebilir, ki iktisatçı bile olmasa neredeyse her mahkeme kararı temyiz ediliyor Bahsedildiği gibi korkunç bir senaryo değil bu. Bir işi en iyi pratik aşamasında öğrenirsin, başlamak için ise yeterli bilgimiz olup olmadığını sınav belirliyor zaten. Ayrıca vergi, vergi usul ve sınavda çıkmasa bile ticaret, şirketler ve kıymetli evrak hukuku alanlarında istediğiniz hukuk öğrencisiyle tartışabilirim, bir işletme öğrencisi olarak. Benden daha iyi bildiğini veya daha geniş işlediğini zannetmiyorum. Bir kamu yönetimi öğrencisiyle de idare de aşık atmak zordur kanaatimce. Zaten uzmanlaşacağız. Benim vergi mahkemelerinde çalışmamın ne gibi bi zararı olabilir anlamıyorum açıkçası. Saygılar...

Öncelikle yazdıklarınıza bir soruyla başlamak istiyorum. Bir hukuk fakültesi mezunu ülkenin en büyük şirketlerinden birisine "ceo" olsa bu durumu nasıl karşılarsınız? Sonuçta biz de iktisat dersleri alıyoruz.

Ayrıca hukukçuların veya hakimlerin her kararının temyiz edilmesi gibi bir durum yok. Ancak bazı davalarda mesela bir ceza yargılamasında dava 2006 yılında veya önce sonuçlanmışsa dava sonucundan sonra yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanununun Ek 231. maddesinin eklenen hükümleri yargılamada nazara almak zorunluluğu vardır ve bunun tek yolu bitmiş davayı yargıtaya göndermekdir. Bu tarz durumlar sebebiyle dava yargıtaya gittiğinde davanın hükmün tekrar değerlendirilmesi gibi kararlar çıkıyor. Her temyize giden dava yanlış olduğu için değil, belki de yargılama bittikten, karar açıklandıktan sonra elde edilen ve davanın seyrini değiştirecek deliller ortaya çıkıyor belki de sanığın kanuna yeni eklenen bir hükmünden faydalanmak amacıyla da temyiz ediliyor. Ülkemiz hakimlerinin yargıtay kararlarına sadık kalma konusundaki hassasiyetlerini pratik olarak görmediğiniz için dışarıdan basit bir uğraş olarak görebilirsiniz. Ama bir hakim bir davanın gerekçeli kararında bile birçok konudan-kanun hükmünün yorumundan verdiği kararın hukuka uygunluğunu ispat etmeye çalışır.

Ben gerek idari hakimlikte gerekse Anayasa Mahkemesinde hukukçuların dışında üye atanmasına karşıyım. Hiçbir surette ceza dersi almamış, borçlar dersi almamış kişilerin hukukçu olma ihtimalleri benim gözümde sıfırdır. Diş hekimleri de doktordur ama hiçbir surette genel anlamda tıbbi bir müdahale yapamazlar. Onlar da bir nevi tıp eğitimi de alsa pratisyen hekim kadar iyi doktor olamazlar. Evet diş hekimliğinde de tıp fakültesinin ortak dersleri vardır ama tıp fakültesinde insan vücudunun tamamı ele alınırken diş hekimliğinde sadece bir kemik parçası ele alınır, dikkatinizi çekerim hiçbir diş hekimi diş hekimliğini iyi bildiğini iddia ederek pratisyen hekimlerden daha iyi tıpçı olduğunu ileri sürmez, ama siz bence bunu yapıyorsunuz.

Şunu siz söylerken ukalalık olarak algılanmadıysa ben de bu konuda iddialıyım. Adı hukuk olan hiçbir konuda benimle veya ortalama bir hukuk öğrencisiyle aşık atamazsınız. Şayet o kadar iddialıysanız, ortalama bir hukuk fakültesinde ilgili ders hocalarına gidip rica etmeniz halinde sizi final sınavlarına müdahil ederse ve hukuk öğrencileriyle birlikte kağıdınız değerlendirilip aldığınız notu görürseniz bizlerin yani hukuk öğrencilerinin sandığınız kadar vasat olmadığımızı anlarsınız.

Benim iki sınıf arkadaşım var. İkisi de kamu yönetimi terk, birisi mülkiyeli hatta. Ama bizim fakültenin daha zor olduğunu onlar da rahatlıkla ifade ediyorlar.

Ayrıca şuna da emin olabilirsiniz, idari hakimlik sınavına girip idari hakim olmak bir başarıdır hukuk okumayan birisi için. Ama idari hakimliğin adli hakimlik kadar hukuk fakültesi mezunları için popüler olmadığını da ifade etmeliyim. önce adli hakimlik gelir bizim için. Bir iktisatçı olarak ne medeni hukuk ne anayasa hukuku ne ceza ne borçlar ne de usul dersleri gördünüz. Burada fırsat eşitsizliği var. Biz hukuk fakültesinde bu dersleri verene kadar canımız çıksın kafamızda saç kalmasın. Siz fakültenizde sadece İdari hakimlikte çıkacak konulara çalışın ve idari hakim olun. Ben size yukarıda zikrettiğim derslerin ağırlığını ve zorluğunu ancak şöyle ifade edebilirim. Sizin bildiğinizi söyleyerek övündüğünüz dersler benim nazarımda yukarıdaki derslerin yanında devede kulak kalır.

Şunu samimi olarak söylüyorum. Tek başına İdare hukuku veya ticaret hukuku veya kıymetli evrak hukuku yahut da vergi hukuku bilerek hukukçu olunmaz. Ben size şimdi butlan nedir diye sorsam, sabaha kadar düşünün kayda değer bir cevap veremezsiniz. Çünkü ne aile hukuku ne de borçlar hukuku gördünüz. Ve daha butlanın ne olduğunu tatminkar bir şekilde tanımlayamayan birisi benim nazarımda hiçbir surette hukukçu olamaz.

Hukukçu olmak, 3 yıldır hukuk öğrencisi olduğum için rahatlıkla ifade edebilirim ki; hukuk fakültesini kazanmak veya mezunu olmak değildir. Daha fazlası gerekiyor. Şunu da unutmamak lazım, hukuk fakültesinde öğrenciler idare hukuku veya vergi hukukuna göre daha önemli ve daha derin konular olan Medeni, borçlar ve Ceza ve ticaret hukuku, Ceza ve Medeni usul dersleri, Devletler özel hukuku gibi derslerle cebelleşiyorlar, sadece borçlar hukukunu öğrenmek demek bile başlı başına bir hukukçunun hukuk hayatının yarısını anlamlandırması demektir. Bu kadar ağır yükün arasında bahsettiğiniz derslerde öğrencilerin derine inememesini yadırgamamak lazım. Yani Hukuk kocaman bir elma, siz elmadan kocaman bir ısırık alabilisiniz, ama asla o elmayı bitiremezsiniz, biz belki sizin kadar büyük ısırık alamayabiliriz ama o elmayı bitirebiliriz. Ve amaç her zaman elmayı yemektir, yarım bırakarak çürümeye terk etmek değil!

Yazıma değerli bir emekli yargıtay üyesinin sözleriyle son vermek istiyorum: "Tam hukuku öğrenmeye başlamıştım, yaş haddinden emekli ettiler."

Esenlikler.