Mesajı Okuyun
Old 28-01-2008, 15:26   #14
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/3806
Karar: 2001/4550
Karar Tarihi: 19.03.2001

ÖZET: Somut olayda, takip konusu ilamın incelenmesinde, taşınmazın alacaklı tarafından daha önce borçluya kiraya verildiği, kiracılık süresinin sona erdiği ve bundan sonra borçlunun alacaklı Vakıflar Genel Müdürlüğü ile yeni bir kira sözleşmesi imzalamadığı için fuzuli şagil durumuna düşen adı geçenin müdahalesinin men'ine ve ecrimisile hükmedilmesinin talep edildiği ve mahkemece de talep gibi karar verildiği görülmektedir. Bu durumda taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığı için ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmez.

(1086 S. K. m. 443)

Dava: Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 26.2.2001 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: HUMK'nun 443/4. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin aynı haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerinin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık, gayrimenkulun aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmelerine gerek yoktur. Yani, bu ilamlar kesinleşmeden icraya konulabilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 3. cilt, sahife 2212). Somut olayda, takip konusu ilamın incelenmesinde, taşınmazın alacaklı tarafından daha önce borçluya kiraya verildiği, kiracılık süresinin sona erdiği ve bundan sonra borçlunun alacaklı Vakıflar Genel Müdürlüğü ile yeni bir kira sözleşmesi imzalamadığı için fuzuli şagil durumuna düşen adı geçenin müdahalesinin men'ine ve ecrimisile hükmedilmesinin talep edildiği ve mahkemece de talep gibi karar verildiği görülmektedir. Bu durumda taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığı için ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmez (Prof. Dr. Baki Kuru, A.G.E., Sahife 2187). O halde istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19.3.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************