Mesajı Okuyun
Old 06-04-2002, 12:39   #1
Av. Hulusi Metin

 
İnceleme Hukuk Dilimiz

Merhaba dostlar,

“ Dil kusurlu olursa, sözcükler düşünceyi iyi anlatamaz; düşünce iyi anlatılmazsa yapılması gerekenler iyi yapılmaz, töre ve kültür bozulur, adalet yanlış yola sapar, şaşkınlık içine düşen yurttaş ne yapacağını bilemez, işte bunun içindir ki hiçbir şey dil kadar önemli değildir... “ (“Dil ve Hukuk”, Çetin Aşçıoğlu, Yargıtay onursal üyesi, Cumhuriyet, Bilim Teknik, 03.11.2001).

Gelin hukuk (tüze) dilimizi Türkçeleştirelim (bizden öncekilerin kaldığı yerden), sözcükler türetelim. Ne dersiniz ?
Yalnızca Osmanlıca (!) sözcüklere değil, Batı kaynaklı sözcüklere de Türkçe karşılık bulalım.

Dağlarca'nın "ses bayrağım " olarak nitelendirdiği Türkçemiz ile hukuk dilimiz ...

Bir alıntı :
III. Selim ; bilgili ve saygın bilim adamı şanizade atâullah efendi'yi sadrazam hakkında dedikodu ettiği suçlamasıyla sürgüne gönderir. bir süre sonra da bağışlar. padişah buyruğunu götüren görevli, heyecandan şaşırıp, " itlakınıza (affınıza) ferman getirdim " diyeceği yerde, " itlafınıza (idamınıza) ferman getirdim "deyince, Atâullah efendi kötüleşir ve ölür (İstanbul Ansiklopedisi,1.cilt, Atâullah efendi).

Güncel konu Medeni Kanun.
Niçin “Yurttaşlar Yasası” değil de Medeni Kanun ?
Medeni " sözcüğü Arapça medine (şehir) sözcüğünden türetilmiş.

ve başlayalım ...
adliye sarayı ..... saray ... neden ? ( yargıevi !?)
mahkeme (yargılık !?)

reel,
nominal,
repo,
factoring,
leasing, (kiralama)
insider,
franchising,
join venture (ortak girişimcilik)
norm,
replük,
düplik,
konkardato,
bono,
çek,
ciro,
kambiyo,
avans,
sürastarya,
navlun,
konşimento,
garanti,
avarya
butlan,
gabin,
müzayaka,
icazet,
garameten,
müteselsil,
müeccel,
ariyet,
karz,
vedia,
ıslah,
müzahareti adliye,
izalei şüyu,
rüşvet,
irtikap,
zimmet,
gasp,
suç tasnii,
ihkakı hak,
emniyeti suistimal, (güveni kötüye kullanma)

nası izrar,
tefhim,
iddianame, (savlık !?)
müzekkere,
tensip,
hüküm (yargı)
muhakeme (yargılama)
gaip ( yitik ),
fiil (eylem),
usul (yöntem),
ıspat ( kanıtlama )...
kanun-u esasî (anayasa)
alternatif (seçenek)
beraet (aklanma)
manevi tazminat (tinsel ödence)
gizil (potansiyel)
hükmî şahsiyet ( tüzel kişi)
temerrüt – mütemerrit (direnme, direngen)
zabıt (tutanak)
vekil (savunman)
mürüruzaman (süreaşımı),
yasa (kanun),
tüzük (nizamname),
tüzel kişilik (hükmi şahsiyet),
yasama (teşri),
yürütme (icra),
yargı (adalet),
kamu (amme),
özgürlük (hürriyet),
savcı
(müddeiumumi),
yargıç (hâkim)
gerekçe ( esbab-ı mucibe),
yargılama (muhakeme),
duruşma (celse),
tanık (şahit),
bilirkişi (ehlivukuf),
sorumluluk (mesuliyet),
sözleşme (akit),
taşınır (menkul),
taşınmaz (gayrımenkul),
kovuşturma (takibat),
tutuklama (mevkufiyet),
mürüruzaman (süreaşımı),
tecil (erteleme)

Saygı ve sevgi ile
Av. Hulusi Metin (İstanbul Barosu)