Mesajı Okuyun
Old 30-03-2008, 01:08   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 1988/6107
Karar: 1989/1804
Karar Tarihi: 13.02.1989
ÖZET: Olayda, takibin dayanağı ilamın kesinleştiğine dair şerh mevcut değildir. Babalığa hükmedilmiş, ayrıca evlenme vaadi gerçekleşmediğinden ötürü manevi tazminat ve nafaka isteği ilama bağlanmıştır. Manevi tazminat, babalık davasının kabulü sebebiyle nazara alınmış olup davanın aslına sıkı sıkıya bağlıdır. Babalık hükmü kesinleşmedikçe eklenti durumundaki manevi tazminat ve bunun faizi, avukatlık ücreti, yargılama gideri yönünden takip açılmasına, HUMK.nun 443. maddesi hükmü müsait değildir.

(1086 S. K. m. 443)
Dava: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 27.5.1988 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: HUMK.nun 443. maddesine göre, gayrimenkulün aynına ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna dair hükümler kesinleşmedikçe infaz istenemez. Bu nevi davalar sonucunda, asıl talebe bağlı olarak kurulmuş sair isteklerin de aynı hukuki akibet ve rejime tabi olması zorunludur.

Taraflar arasında mülkiyeti ihtilaflı gayrimenkule vaki müdahalenin önlenmesi ile birlikte o gayrimenkulün haksız olarak el konulmasının sabit görülmesi nedeni ile hükmolunan maddi tazminat ya da ecrimisile ilişkin ilam bölümü dahil olmak üzere, avukatlık ücreti, yargılama gideri istekleri, ait oldukları ilam kesinleşmedikçe HUMK.nun 443. maddesi uyarınca, takibe konu olamaz.

Keza, boşanma, babalığa hükmedilmesi gibi dilekçelerle açılmış davalarda, davanın haklı görülmesi üzerine talep dairesinde hükmolunan maddi veya manevi tazminatlar, bunların eklentilerini teşkil eden yargılama gideri ve avukatlık ücreti de, asla sıkı sıkıya bağlı olmaları hasebiyle, boşanma veya babalığa hükmedilmesi ve davalının haksız görülerek sorumlu tutulması sebebiyle ortaya çıktığı için, bu nevi ilamlar usulen kesinleşmedikçe takibe konu edilemez.

Nafakaya dair ilam bu rejim dışında bırakılmıştır, kesinleşme aranmaz. Ancak, boşanmaya dair ilamda nafakanın kesilmesine karar verilmiş ise, bu ilam kesinleşmedikçe kesilme hükmü icra olunamaz.

Olayda, takibin dayanağı ilamın kesinleştiğine dair şerh mevcut değildir. Babalığa hükmedilmiş, ayrıca evlenme vaadi gerçekleşmediğinden ötürü manevi tazminat ve nafaka isteği ilama bağlanmıştır. Manevi tazminat, babalık davasının kabulü sebebiyle nazara alınmış olup davanın aslına sıkı sıkıya bağlıdır. Babalık hükmü kesinleşmedikçe eklenti durumundaki manevi tazminat ve bunun faizi, avukatlık ücreti, yargılama gideri yönünden takip açılmasına, HUMK.nun 443. maddesi hükmü müsait değildir.

Merci kararı, nafaka alacağı bölümü yönünden yerinde ise de, diğer alacak iddia ve kalemleri bakımından dahi isteğin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Açıklanan durum karşısında; borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, temyiz olunan merci kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.2.1989 gününde oybirliği ile karar verildi.