Mesajı Okuyun
Old 14-02-2012, 01:34   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Öncelikle :

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2005/11-576
K: 2005/638
T: 23.11.2005
İstem, bonolara dayalı alacak nedeniyle talep edilen ihtiyati hacze ilişkindir. İhtiyati haciz isteyen banka, B... Holding A.Ş. tarafından düzenlenen ve Ökkeş'in kefil olarak gösterildiği bonoların lehdarı durumundadır. TTK'nun 691/1. maddesine göre, bir bonoyu tanzim eden kimse; tıpkı bir poliçeyi kabul eden gibi sorumludur. Ayrıca, bonoya tatbik olunacak hükümleri düzenleyen TTK'nun 690. maddesinin yaptığı atıf gereği aynı Yasanın 620. maddesi uyarınca ödeme için ibraz edilmeyen bir bonodan dolayı borçlunun 624. maddeye göre bono bedelini notere tevdi etme hakkı da bulunmaktadır. Bu nedenlerle, alacaklının bono borçlularına gidebilmesi için önceden protesto düzenlemesine gerek bulunmamaktadır. Buna göre, alacaklının vadesi geçmiş bonolar nedeniyle borçlular hakkında talep ettiği ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, açıklanan maddelere ve İİK'nun ihtiyati haciz şartlarını düzenleyen 257. maddesindeki hususlara uymayan gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup, kararın ihtiyati haciz isteminde bulunan alacaklı yararına bozulması gerekmiştir.

Sorunuza gelecek olursak ; İhtiyati haciz kararının verilebilmesi için ortada muaccel bir "alacak" olması gerekir.Sizin olayınızda senet ödenip takip infaz edilmiş olacağından ihtiyati haciz davası konusuz kalır. Siz bu durumda davayı takipten vazgeçerseniz dava müracaata kalır; aksi halde mahkeme "dava konusu ortadan kalktığından karar verilmesine yer olmadığına" karar vermelidir.Bence bu durumda mahkeme karşı yan dava açılmasına sebebiyet verdiğinden lehinize vekalet ücreti vermelidir.