Mesajı Okuyun
Old 01-05-2009, 23:18   #36
Kilimanjaro

 
Varsayılan

Alıntı:
Admin
Gerekir. Bir mevzuat varsa HERKES (onun yanlış olduğunu düşünenler de!) uymak zorundadır. Bir kuralın yanlış/haksız olduğunu düşünüyorsanız, değiştirilmesi için çaba gösterirsiniz, ona uymamak, uyanları eleştirmek veya kişileri kurala karşı gelmeye "tahrik etmek" bir seçenek değildir.

Sevgili Admin, hukuktan anladığınız şey sadece ve sadece kuru bir mevzuat mıdır? Hukuk=mevzuat değildir, gelin bunu hemen herkesin bildiği meşhur bir örnek üzerinden bir kez daha hatırlayalım:

1 Aralık 1955 günü, Alabama’nın Montgomery şehrinin siyah kökenli sakinlerinden biri, şehir fuarındaki işinden akşam 6’da çıktı. Çok yorgundu ve bir an önce evine ulaşmak istiyordu. Otobüsün ortasındaki ‘değişken’ statülü koltuklardan birine oturdu. Yasalara göre, ilk 10 sıra beyazlarındı. Siyahlar ise en arka bölümde yolculuk etmek zorundaydı. Ortadaki değişken statülü koltuklarsa beyazların sıraları doluncaya kadar siyahların da oturabilecekleri koltuklardı. Birkaç durak sonra otobüsün beyazlara ayrılan kısmı dolup 4 beyaz yolcu ayakta kalınca şoför arka koltuklarda oturan 4 siyah yolcudan yerlerini boşaltmalarını istedi. 3 erkek siyah yolcu arka tarafa geçti. Ancak Rosa Parks adlı terzi kadın, yerinden kalkmayı reddedince tutuklandı. Aynı gece haber şehir sakinleri arasında yayıldı. Pazar günü kiliseler aracılığıyla otobüs boykotu fikri yayıldı. Parks’ın tutukluluğunun üçüncü gününde insan hakları tarihine ‘Montgomery Bus Boycott’ adıyla geçen eylem başladı. Siyahlar tam 382 gün boyunca otobüslere binmedi. İşlerine, okullarına yürüyerek gittiler. Eylemin başlamasına sıradan bir ev kadını yol açtı; ancak boykot ve direnişle beraber bir başka isim de büyümeye başladı.

Siyahi kadın Rosa Parks’ın tutuşturduğu meşaleyi bir vaiz olan Martin Luther King aldı: “Bir rüyam var. Gün gelecek, eski kölelerin evlatlarıyla eski köle sahiplerinin evlatları, Georgia'nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar. Bir rüyam var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.” dedi.

1950’li yılların sonunda sivil haklar hareketini başlatan King, hayalleri olanların büyük bedeller ödemeye hazır olması gerektiğini gösterdi. King’in (1929-1968) hayatı büyük mücadelelerle geçti. Sözlü ve fiili birçok saldırıya uğradı, tartaklandı, bıçaklandı, hatta evi bombalandı. Hakkında defalarca dava açıldı, defalarca tutuklandı. Polis tarafından adım adım takip edildi. Çocuğuna arkadaşları ‘senin baban hapiskuşu’ diyordu. Basının hedefi hâline geldi, savaş karşıtı ve özgürlükçü fikirlerinden dolayı ‘vatan hainliği’ ile suçlandı. Yılmadı, yolundan dönmedi. 1960’lı yıllara damgasını vurdu. King, ünlü Hintli lider Mahatma Gandhi’den etkilendi. Bütün hayatı boyunca şiddete karşı durdu. Sivil itaatsizlik eylemleri kısa sürede güney eyaletlerini aşıp tüm ülkeye yayıldı. 28 Ağustos 1963’te Kongre önünde 200 bin kişinin toplandığı yürüyüş Amerikan tarihine en büyük kitle gösterisi olarak geçti. King Jr’ın yaptığı ‘I Have a Dream (Bir rüyam var)’ adlı konuşma, Başkan Abraham Lincoln’ün Gettysburg konuşmasından sonra ülke tarihinin en meşhur hitabeti olarak kaydedildi. Sivil haklar hareketinin eylemleri sonucunda, 1956 yılının sonunda Yüksek Mahkeme ırk ayrımcılığını yasakladı. 1964’te Sivil Haklar Yasası ve 1965’te siyahlara da oy hakkı veren yasa kabul edildi.

King 14 Ekim 1964’te, Nobel Barış Ödülü aldı. Vietnam Savaşı’na karşı görüşleri büyük tartışma meydana getirdi. 4 Nisan 1968’de Memphis’te kaldığı ve bugün müzeye dönüştürülen Lorraine Motel’in balkonunda öldürüldü. King’in katili olduğu ileri sürülen James Earl Ray, 2 ay sonra sahte Kanada pasaportuyla İngiltere’ye girerken yakalandı. 1998’de hapiste ölen Ray, önce cinayeti kabul etti; ancak sonra inkâr etti. Suikast hiçbir zaman aydınlatılamadı. 1986’da Başkan Ronald Reagan, Martin Luther King Jr’ın doğum gününü kutlamak için her ocak ayının 3. pazartesi gününü Martin Luther King Jr Day adıyla resmî tatil ilan etti. Yıllar sonra Amerikan yönetimi bir bakıma iade-i itibar için Rosa Parks'ı Beyaz Saray'da ağırladı. Rosa Parks'a 1996 yılında Başkanlık Özel Ödülü verildi. 1999'da da Kongre tarafından altın madalya ile ödüllendirildi. ABD Başkanı Bill Clinton, Rosa Parks'a Başkanlık Özel Ödülü madalyasını takarken, "İyi ki, o gün o koltuktan kalkmadın" dedi.

Şimdi merak ettiğim şey şu sevgili Admin, "Bir mevzuat varsa HERKES (onun yanlış olduğunu düşünenler de!) uymak zorundadır." diyerek Rosa Parks'ın, Martin Luther King'in ve onların yolunu takip edenlerin yanlış yaptıklarını, altı üstü bir meslek kuruluşunun muğlak ifadelerle belirlediği bir meslek ilkesine aykırılıktan çok öte, açıkça yazılı kanun hükümlerine aykırı davranan bu kişilerin hapse atılmasının mevzuata, dolayısıyla "hukuka" uygun olduğunu mu iddia edeceksiniz?