Mesajı Okuyun
Old 10-10-2006, 15:48   #1
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan Kredi kartı borcunda temerrüt tarihi

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/16245

K. 2005/1031

T. 28.1.2005

• KREDİ KARTI BORÇLUSUNUN TEMERRÜT TARİHİ ( Hesap Kat İhtarının Borçluya Tebliğ Edildiği Tarihte veya İhtarnamede Süre Verilmişse Sürenin Bitiminde Temerrüt Oluşacağı - Hesap Ekstresinin Temerrüt Oluşturmayacağı )

• HESAP KAT İHTARININ TEBLİĞ TARİHİ VEYA İHTARNAMEDE VERİLEN SÜRENİN BİTİMİNDE TEMERRÜT OLUŞMASI ( Kredi Kartı Borçlusunun Temerrüt Tarihinin Tesbiti )

• TEMERRÜT TARİHİ ( Kredi Kartı Borçlusuna Hesap Kat İhtarının Tebliği Şartı - Hesap Ekstresi Borcun Bir Kısmı İçin Son Ödeme Tarihi Belirlediğinden Bu Tarihte Temerrüt Oluşmayacağı )

818/m.101/2

4077/m.10/A-F-d


ÖZET : Davacı, davalıdan aldığı kredi kartı borçlarını ödeyemediğini, kredi kartı hesabının 2002 yılı sonlarından itibaren işlemediğini, davalı bankanın kötüniyetli olarak uzun süre bekledikten sonra 17.6.2003 tarihli ihtarname ile borcun ödenmesini istediğini, bankaca talep edilen alacağın hesabında 4077 sayılı yasanın 10/A, 10/F-d maddelerinin gözetilmeyerek yüksek oranda temerrüt faizi istenildiği gibi, yapmış olduğu 5.580.000.000 TL. ödemenin mahsup edilmediğini belirterek, kredi kartı borcunun 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasa hükümleri doğrultusunda tesbitini istemiştir. Kredi kartı borçlusunun temerrüdü banka tarafından akdi ilişkinin sona erdirilip hesap kat edildikten sonra borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinde veya ihtarnamede ödeme için süre verilmiş ise bu sürenin bitiminde oluşur. Somut olayda davalı bankaca hesap 17.6.2003 tarihli ihtarname ile kat edilip davacıya bildirilmiştir. Bu ihtarname davacıya 24.6.2003 tarihinde tebliğ edilmiş ve verilen 7 günlük ödeme süresi gözetildiğinde davacı 2.7.2003 tarihinde temerrüde düşmüştür. Mahkemece davacının 2.7.2003 tarihinde temerrüde düştüğü gözetilmeden 6.3.2003 tarihini temerrüt tarihi olarak kabul eden bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıdan aldığı kredi kartı borçlarını ödeyemediğini, kredi kartı hesabının 2002 yılı sonlarından itibaren işlemediğini, davalı bankanın kötüniyetli olarak uzun süre bekledikten sonra 17.6.2003 tarihli ihtarname ile borcun ödenmesini istediğini, bankaca talep edilen alacağın hesabında 4077 sayılı yasanın 10/A, 10/F-d maddelerinin gözetilmeyerek yüksek oranda temerrüt faizi istenildiği gibi, yapmış olduğu 5.580.000.000 TL. ödemenin mahsup edilmediğini belirterek, kredi kartı borcunun 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasa hükümleri doğrultusunda tesbitini istemiştir.
Davalı, davacının 4822 sayılı yasa hükümlerinden faydalanamayacağını davacının 17.6.2003 tarihli ihtarnamenin tebliği ile 24.6.2003 tarihinde temerrüde düştüğünü, davacıdan 4077 sayılı yasa hükümleri doğrultusunda talepte bulunduklarını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının dava tarihi itibariyle 11.182.105.577 TL. borçlu olduğunun tesbitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı kredi kartı borcu nedeniyle bankaca talep edilen miktar kadar borçlu olmadığının tesbitini istemiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece davacının temerrüt tarihi 25.2.2003 tarihli hesap ekstresindeki son ödeme tarihi olan 6.3.2003 tarihi kabul edilmiştir. Kural olarak BK.101. maddesine göre, kesin vadeli sözleşmelerde temerrüt tarihi sözleşmede belirtilen günün hitamı ile gerçekleşir. Banka tarafından gönderilen hesap özetinde ödeme günü belirtilmekte ise de bu ödeme gününde borcun tamamı değil belli bir kısmının ödenmesi gerektiği bildirildiğinden, diğer bir değişle borcun tamamının ödenmesi gerektiği bildirilmediğinden kredi kartı borçları BK. 101/2 maddesinde öngörülen miktarı önceden belli olan kesin vadeli borç niteliğinde değildir. Bu nedenle kredi kartı borçlarında temerrüt tarihi bakımından anılan maddenin uygulanması mümkün değildir. Kredi kartının bu özelliği nedeniyle borçlunun temerrüdü banka tarafından akdi ilişkinin sona erdirilip hesap kat edildikten sonra borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinde veya ihtarnamede ödeme için süre verilmiş ise bu sürenin bitiminde oluşur. Somut olayda davalı bankaca hesap 17.6.2003 tarihli ihtarname ile kat edilip davacıya bildirilmiştir. Bu ihtarname davacıya 24.6.2003 tarihinde tebliğ edilmiş ve verilen 7 günlük ödeme süresi gözetildiğinde davacı 2.7.2003 tarihinde temerrüde düşmüştür. Mahkemece davacının 2.7.2003 tarihinde temerrüde düştüğü gözetilmeden 6.3.2003 tarihini temerrüt tarihi olarak kabul eden bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3- Mahkemece, hükme esas bilirkişi raporu da banka alacağı 12.182.105.577 TL. olması gerekirken maddi hataya dayalı olarak 11.182.105.577 TL. olarak hesap edilmesi ve mahkemece de bu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : ( 1 ) nolu bentte gösterilen nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine ( 2 ) ve ( 3 ) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.1.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx