Mesajı Okuyun
Old 13-01-2008, 00:19   #11
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Kız olup olmadığı ne boşanma davasında ne de tazminat davasında araştırılacak bir durumdur. Boşanma davasında bunun ileri sürülmesi haksız derken bu iddianın bir boşanma nedeni sayılamayacağını söylemek istedim aslında...


Katılıyorum. Ancak Mahkemenin red gerekçesi -elbette eğer haber doğru ise-

Alıntı:
Davalı, elinde hiçbir kanıt ve emare olmadığı halde davacının kız olmadığını, kendisiyle evlenmeden evvel başkasıyla ilişkiye girdiğini iddia etmiştir. Tanıklar, davacının kız olmadığını davalıdan duyduklarını ifade etmiş. Bu iddia, davalı tarafından ortaya atıldıktan sonra köyde davacı kadının kız olmadığı ve başkasıyla ilişkisi olduğu yönünde dedikodu çıktığı anlaşılmıştır. Boşanma davası, davalı kadının davacıyla evlenmeden önce kız olmadığı yolundaki iddianın kanıtlanamaması nedeniyle reddedilmiş ve bu red kararı temyiz edilmediği için kesinleşmiştir. Boşanma davasında dinlenen bir kısım tanık beyanlarına göre, kadının ısrarla doktora muayene olmak istediğini belirtmesine rağmen, davalı kocanın doktor muayenesi yaptırmadığı anlaşılmaktadır. Kocanın, davacının kız olmadığını iddia etmesi, savunma amacını aşar ve kadının şahsiyet haklarını zedeler. Bu durumda davalının manevi tazminatla sorumlu tutulması gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir

şeklinde.

Kararın tam metnini görmeden yorum yapmak elbette doğru değil. Ancak temyzi edilmeksizin kesinleşen boşanma davasının reddine yönelik ilk derece mahkemesinin gerekçesi, davalının evlenmeden önce kız olmadığının kanıtlanmış olması halinde davacının davasının kabul edileceği sonucuna bizi götürüyor.

Tazminatın kabulüne yönelik diğer kararda ise, boşanma davası esnasında doktor muayenesi konusundaki davalının ısrarı, davacının muayene yaptırmamış olması (? herhalde davacı kocaboşanma davası sırasında bilirkişi masrafı yaptırmadı?? Yatırsaydı muayene yapılacak mıydı Yahut da bu tanık anlatımı mıydı, buradan anlamak zor) konusunun gerekçeye geçmiş olması düşündürücü.

Gerekçelerde yer alan ve "Olması gereken" tahtında tartışılması gereken belki de yalnızca aşağıdaki cümle:

"Kocanın davacının kız olmadığını iddia etmesi savunma amacını aşar ve kadının şahsiyet haklarını zedeler"

Zedeler mi, zedelemez mi? Bence üzerinde düşünmeye değer.

Saygılarımla...