Mesajı Okuyun
Old 13-02-2007, 16:03   #6
Av.Mehmet Yılmaz

 
Varsayılan

Eskiler "Belagat" (a'nın üzerinde inceltme var ama ben bulamadım klavyede) derler. Güzel, etkili konuşma;söz söyleme sanatı. (Tırsdım ben de dikkat ediyorum imla ve yazı kurallarına, adaşım Mehmet Seyrek'den eleştiri almayalım diye)
Benim de katıldığım görüş, herkesçe anlaşılır bir Türkçe ile konuşmak. Hukuk öğrenciliğimden beri bunu yapmaya dikkat ettim; önce Türkçeleştir (tabirimi mazur görün) sonra ifade et.
Sorun şu ki:
Bizim halkımız maalesef, anlamadığına saygı duyar. Tıp hekimlerine dikkat edin; anlaşılması mümkün olmayan, mesleki bir jargon (ki, mesleki kelimesi fazladır cümlede) kullanırlar.Sadece kendi aralarında değil; hastalarına karşı da.Örneğin, aneljezik-ağrı kesici,temporal-şakak,maladi-hastalık,immünite-bağışıklık,defekt-kusur vs. Pek çoğunun anlaşılır bir Türkçe karşılığı vardır. Ama hastaya, immünitesinin zayıf olduğunu söylerseniz, yapacağınız tedavi daha verimli olacaktır. En azından hekim açısından.
Her ne kadar, "yalın" Türkçe konuşulması taraftarıysam da, bazı kelimelerin anlamını tam karşılayan Türkçe kelimeler de bulunmamaktadır. Ecrimisil veya intifa hakkı gibi. İkinci bir husus da, üstte hekim örneğinde verdiğim gibi, ne yazık ki, müvekkillerle yaptığım görüşmelerde, onların da anlayabilecekleri kelimeleri kullandığımda; sanki mesleki bilgime olan saygılarının azaldığını hissetmemdir. Muhakkak ki saygı tek başına seçilen kelime ile ilgili değildir ama ben müvekkile yada hukuk bilgisi olmayan insanlara karşı hukuki jargonun etkili olduğunu düşünüyorum. Benim kanaatimdir tabi ki.
Duruşma esnasında yada meslektaşlarımızla konuşurken ise, o ortamdakilerce anlaşılabiliyorsa hukuki kelimelerin Osmanlıca karşılıkları kullanılabilir. Dilimize zenginlik katmaktan başka bir zararı da olmaz.
Saygılar