Mesajı Okuyun
Old 07-12-2006, 11:26   #48
Av. Zeynep TÜFEKÇİ

 
Varsayılan

Bir konunun yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Elbette her insanın savunma hakkı vardır. Ancak benim avukat olarak her insanı savunma mecburiyetim yoktur.Bir avukata işi reddetme hakkı herhalde yalnızca "ücrette anlaşamama", " iş yoğunluğu" vb.haller için verilmemiştir. Kanun bizzat benim vicdanıma bırakmıştır işi kabul edip etmemeyi. Yani kanun söylemektedir " önce insansınız" .

Suç işleyen kişinin akli dengesinin yerinde olmadığı savunmasına gelince; 17 aylık bebeğe tecavüz eden, 4 gençkızı tecavüz ettikten sonra gömen, okulda 7 yaşındaki öğrencisini taciz eden hangi insanın akli dengesi yerindedir? ( Lütfen burda da "bakalım suçu onlar mı işledi" tartışmasına girmeyelim, tabi ki suçun sabit olması durumundan bahsediyorum ) Onların bu suçları işlemesine yol açacak çocukluktan kalma travmaları, yetiştirilme şartları nelerdir? Tüm bunları tartışalım.Eğer onların vekili olmayı kabul etmişsek Mahkemede savunmalarımızda kullanalım.

Peki bir de olaya dışarıdan bakalım. İnsan olarak hukukçu olarak. ( ki ben adaletin insan fıtratında olduğuna inandığım için aralarında fark da göremiyorum. Bana göre hukukçuluk yalnızca adalet duygusunun biçimlendirilmesidir. ) Bütün bu suçları işleyen insanlar muhakkak ki psikolojik rahatsızlığa sahip. O halde savunmak zorundayız. ( mı ? )

Burdaki üyelerin tamamını düşünelim, herkes pedogojik eğitim almış ebeveynlerin çocukları mı? Hiç kimse çocukken şiddete ya da tacize mağruz kalmadı mı? Hepimiz psikolojik açıdan sorunsuz muyuz?

Kısaca özetlemek gerekirse psikolojik sorunu bulunan herkes ayırt etme gücünden yoksun değildir. Ayırt etme gücüne sahip psikolojik rahatsızlığı bulunanları savunup savunmamak da Avukatlık Kanunu ile avukatın vicdanına bırakılmıştır.

Ben kendi adıma ayırt etme gücüne sahip olduğu sürece yukarıda örneklerini verdiğim kişilerin vekili olmayı hiçbir zaman kabul etmeme tercihimi kullanacağım.

Saygılarımla....