Mesajı Okuyun
Old 15-11-2006, 00:42   #36
Gemici

 
Varsayılan

Ankete şimdiye kadar katılan 183 kişiden 44 ü yani yüz kişiden 24 ü mesleklerini ilgilendiren bir konuda, Hukukçu günlük olayları değerlendirken hukuk nosyonunu kenara bırakabilir mi? sorusuna evet diye cevap veriyor. Hukuk ve insanlık tartışmasına girmek istemiyorum burada. Benim üzerinde durmak istediğim nokta, katılımcılardan çoğunun bir hukuk mesleği olan avukatlardan oluşması. Nedir ‘avukatlık mesleğinin’ özellikleri?

Hukuk bir meslek değildir, bir meslekler topluluğunu içeren bir üstyapı, bir üst kimliktir. Hakimlik, Savcılık, Avukatlık ve diğer hukuk meslekleri, değişik normlar tarafından düzenlenmekte ve denetlenmektedir.

Diğer meslekleri parantez dışı bırakarak sadece ‘Avukatlık Mesleği’ üzerinde durmak istiyorum. Profesyonel olarak yürütülen diğer bazı meslekler gibi avukatlık mesleği de sadece para kazanmak için icra edilen bir meslek değildir; aynı zamanda bir kamu görevidir.

Belirli bir gelişimden geçerek bugüne gelen bu profesyonel mesleklerin ortak özellikleri şunlardır:
1. Uğraşı alanları önemli toplumsal konulardır,
2. Özel çıkarlar ön planda tutulmaz,
3. Uzun ve sistematik bir teorik eğitim ve öğrenim gerektirirler,
4. Kendilerine has özel bir mesleki bilgi gerektirirler,
5. İnsanları değiştirmeye ve etkilemeye yönelik çalışırlar,
6. Bir meslek kuruluşları vardır,
7. Meslek mensupları mesleklerine vakıf, beceri ve ehliyet sahibidirler,
8. Mensuplarının uymak zorunda oldukları meslek ve ahlak kuralları vardır,
9. Bir meslek dili vardır.

Avukatlık mesleği belirtilen tüm bu özelliklere sahip bir meslektir. Diğer özellikleri bir kenara bırakıp eğitim konusuna bakalım. Verilen teorik eğitim ülkede geçerli olan hukuk sisteminin, Türkiye için Batı Hukuk Sistemi, tarihini, gelişimini, işleyişini, değer yargılarını kısaca o sistemin felsefesini ve mantığını meslek adaylarına aşılamaya çalışır. Verilen bu teorik bilgiler ve avukatlık stajı avukat adayının mesleğin gereklerini yerine getirebilecek bir kişilk kazanmasına yöneliktir. Bu kişilik onu hukukçu olmayan kimselerden ayıran ve ona hukukçu olma kimliğini veren kişiliktir

Hukuk toplum içinde yaşıyan insanların uymak zorunda oldukları normlar bütünüdür. Bu normların herkese din, dil, ırk cinsiyet farkı gözetmeksizin aynı şekilde uygulanması adalet kavramının gerçekleşmesini sağlar. Adaletin sağlanmasına çalışmakta büyük ölçüde avukatların görevidir. Adaletin sağlanmasına savunmanın bir temsilcisi olarak katılan avukat aldığı eğitim gereği, hukuk sistemimizin temel prensipleri olan ‘Cezaların kanuniliği’, ‘Bir suçla itham edilen herkes suçu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır’ gibi prensipleri görmemezlikten gelemez.

Yürürlükte olan hukuk/meri hukuk, o hukuk sistemine bağlı olan herkesin uymak zorunda olduğu bir normlar bütünüdür. Özellikle bu normların iyi uygulanması için görevlendirilmiş olan hukukçular ve bir hukuk mesleğinin mensubu olan avukatlar ben insancıl düşünüyorum, insancıl düşündüğüm için de, doğru uygulanmları konusunda bir eğitim almış olsam bile, bu normların uygulanmasından yana değilim diyemez. Eğer buna rağmen ‘ben derim’ diyen varsa, şu soruya cevap vermesini isterim: ‘Ceza Hukuku Sınavında aynı cevabı vermiş olsaydınız, hukuk fakültesinden mezun olurmuydunuz?’

Saygılarımla