Mesajı Okuyun
Old 03-10-2007, 12:17   #5
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1992/8579
K. 1992/9036
T. 5.10.1992
• BOŞANMA ( Haysiyetsiz yaşam )
• HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRMEK ( Boşanma )
743/m.131
ÖZET: Haysiyetsiz hayatın varlığından söz edilebilmesi için, yaşartılan toplumun değer yargılarına ters düşen namus, şeref ve haysiyet gibi kavramlarla bağdaşmayan bir hayat biçimini benimsemek ve devamlılık arz edecek şekilde yaşamış olmak gerekir.

DAVA VE KARAR : Necmettin Mede ile Fadime Mede arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:

Davacı, davalının bir başka erkekle gayri resmi yaşayan ablasında kaldığından ve değişik erkeklerle gezmek suretiyle haysiyetsiz bir hayat yaşadığından bahisle boşanma isteğinde bulunmuş.

Boşanma hükmüde haysiyetsiz hayat sürme hukuksal nedenine dayalı olârak kurulmuştur.

Dinlenen davacı tanıkları davalıyı değişik erkeklerle gezdiğini, hatta 60.000 TL. karşılığında pazarlık yaparken görüldüğünü bildirmişlerdir. Buna karşılık davalı tanığı, davacı tanıklarının tarafsız olmadığını, davacının bu konuda hazırladığı Senaryoyu mahkeme önünde oynattığından söz etmiştir. Aynı iftiranın kendisi içinde düşünüldüğünü açıklamıştır. Davalı kocasıyla ayrı yaşadığı süre içinde sadece eş dost ve karşılaştığı okul arkadaşlarıyla konuştuğunu, haysiyetsiz hayat iddiasının iftira olduğunu değinmiştir.

Haysiyetsiz hayatın varlığından söz edilebilmesi için; yaşanılan toplumun değer yargılarına ters düşen namus, şeref ve haysiyet gibi kavramlarla bağdaşmayan bir hayat biçimini benimsenmemek ve devamlılık arz edecek şekilde yaşamış olmak gerekir Öğretide haysiyetsiz hayata örnek olarak ve "genel ev çalıştırmak, muhabbet tellallığı yapmak, ayyaşlık, kumarbazlık, esrarkeşlik, doğal olmayan cinsel ilişki, evli bir kadının bir başkasıyla aşk hayatı yaşaması vs. gibi" gösterilmektedir. Bu itibarla haysiyetsizce hayatın bir unsuru toplumun değer yargılarıyla bağdaşmayan, toplumca hoş görülmeyen ve ayıplanan davranış, diğer unsur ise bu davranışların devamlılık arz etmesi, bu şekildeki davranışın bir hayat biçimi olarak benimsenmiş olmasıdır. Davacı tanıklarının sözleri, hayatın olağan akışı içindeki davranış biçimleriyle bağdaşmayacak düzeyde yalın sözlerden ibarettir. İnandırıcı değildir. Bu itibarla davalının haysiyetsizce yaşadığının kabulü sonucu boşanmaya karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyize konu hükmün açıklanan nedenle ( BOZULMASINA ) oybirliğiyle karar verildi.