Mesajı Okuyun
Old 08-09-2007, 11:45   #7
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici

...

Tabiat bilimcileri insanın iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırabilecek bir ahlak içgüdüsü ile dünyaya geldiğini belirtiyor. İnsan doğduğunda iyiyi ve kötüyü birbirinden ayıracak bir ahlak anlayışına sahip. Buna göre ahlaki hareket etmeyi sadece dinler, toplum okul ve aile öğretmiyor. Buna rağmen iyiyi kötüden ayırabilecek bir yeteneğe sahip olmak bir insanın iyi insan olmasına yetmiyor Spiegel’in bilim adamlarına dayanarak belirttiğine göre. Psikolojik faktörlerin ve çevrenin büyük etkisi var insanların hareketlerini yönlendirmede.

...

Bu görüş bana doğru geliyor. İyi ve kötü tanımının açılımının farklı olabileceği yazıda zaten belirtilmiş (öyleyse bu farklılık da doğuştan bilinmiyor, sonradan bakarak/görerek/yaşayarak öğreniliyor, ediniliyor) , ancak ahlak kavramının açılımını da farklı düşünürsek, doğuştan yapılması ve yapılmaması gereken bilgisinin, daha doğru tanımla, doğru ve yanlış bilgisinin, insan beyninde var olduğunu düşünebiliriz.

Ancak bunun için de beynin sağlıklı olması gerektiği sonucuna ulaşmamız gerekir. Daha doğrusu, herhangi bir biyolojik bozukluğun söz konusu olmadığı insanları genellemenin konusu içinde düşünmeli.

Düşünebilme özelliğinin içerisinde, muhakeme yeteneği, empati yapabilme yeteneği gibi yetenekleri de barındırdığını düşünmemize engel yok sanıyorum. Sonradan edineceğimiz bilgilerle, suç teşkil eden yaralama fiilinin "yapılmaması" gereken olduğunu bir çocuk da bilebilir. Koşarken düştüğünde dizi kanayan, eli bir yere sıkıştığında canı yanan çocuk, kendisi gibi başkalarının da düştüğünde canının yanacağını bilir. Ona yaralamanın, öldürmenin suç olduğunu söylemeye gerek yoktur. (Küçükken havuz başında kızdığım bir oğlanı bisikletiyle birlikte havuza iterken ona zarar vermekten ve onu cezalandırmaktan başka bir düşüncem yoktu, yapılmaması gerektiğinin söylenmemiş olması, yapılmaması gerektiğini bilmeme engel olmadığı gibi, yapmaya/eylemeye de engel olmuyor ki, işte bunun devamı hukukun konusuna girmeli)

Seçimler sonucu mu beyin faaliyetleri oluşur, yoksa beyin faaliyetleri sonucu mu seçimler oluşur sorusu, bu tartışma konusunu özetleyen muhteşem bir saptama.

Havuz başındaki olayla ilgili olarak düşündüğümde, tavuk ve yumurta ikileminde tıkanıp kaldığımı da belirtmeliyim


Saygılarımla...