Mesajı Okuyun
Old 07-02-2007, 20:56   #1
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan İdeoloji, Hukuk ve Siyaset Birbirinden Bağımsız Olabilir Mi?

Geçenlerde öğrenci arkadaşların yardım istekleri vardı

Hukuk ve İdeoloji ilişkisi üzerine

sanırım pek fazla yanıt bulmadı

Şimdi ben bir tartışma açmak istiyorum:

İdeoloji, hukuk ve siyaset birbirinden bağımsız olabilir mi?

Kendi düşüncelerimi ifade etmekle başlayayım:

Önce ideolojinin tanımını yapalım:
İdeoloji bir grubun (sınıf, dernek veya başka bir gruplaşma) kendi dünyaya bakış açısı (bu çerçevede kendi çıkarları) doğrultusunda ürettiği düşünsel bütün/hayata bakış açısıdır.

İdeoloji bir toplumsal bir grup tarafından üretildiğinden bu ideolojiye uyulması istenir veya ideoloji kendisine uyulmasını ister. Aksi halde ideolojinin de gruplaşmanın da anlamı kalmaz.

İdeoloji bu yönü ile insanlara hükmetmek/kendisinin doğruluğunu kabul ettirmek ister. Bu çerçevede de yayılmacı bir politika izler. Yani ideolojiyi üreten diğer katmanların da bu ideolojiyi kabul etmelerini ve buna uymalarını ister. Kendisini diğer toplumsal katmalara kabul ettirdiği ölçüde de egemenleşir. Yani egemen ideoloji bir grup tarafından yaratılıp topluma kabul ettirilen ideolojidir. Bunun en açık örneği 1789 Fransız devrimidir. Burada burjuvaji feodalizma karşı mücadele ederken işçi sınıfının desteğini almıştır.

İdeoloji bu çerçevede bütünlüklü bir dünya görüşü olması ve kendisini ortaya çıkaran grubun çıkarlarını koruması nedeni ile kendi kurallarını koyar ve bunlara uyulmasını ister.

Gelelim devlete;
Devlet toplumun düzen içinde yürütülmesi için var olduğunu ifade eden bir kurumdur.
Diğer tartışmaları bir yana bırakıyorum.
Hangi toplumsal düzen?
Egemen ideolojinin benimsediği ve istediği toplumsal düzen.

Hukuk nedir?
Kelime anlamı ile haklar.
Hangi haklar?
Egemen ideoloji tarafından benmsenmiş haklar.

Hukuk son tahlilde egemen ideolojinin benimsediği ve tanıdığı hakları korur,formüle eder. Ancak bu mutlak değildir. Her yerde ve her zaman aynı olmaz. Örneğin Fransa'da burjuvazi iktidarı ele geçirmek için savaşmıştır. İngiltere'de ise son derece barışçıl bir geçiş olmuştur. Feodalizm mücadele ederek ama savaşmadan iktidarı burjuvaziye teslim etmiştir. Bu kurallar getirildikten sonra da aynı kalmaz. Toplumsal mücadeleye göre değişim gösterir. Buradaka temel dürtü insanların üretimde aldıkları rol ve aldıkları paya bağlıdır. Yani çıkardır.

Siyaset ise devleti ve toplumu nasıl yöneceğine ilişkin bilgiler/görüşler sunmaktır.

Şimdi;
Hukuku ideoloji ve siyasetten nasıl ayıracağız?

Bu arada sayın admin'e bir notum var:
Bu araştırma bildiğim kadarı ile Kıbrıs'ta ve Malatya'da hukuk öğrencilerine ödev olarak verildi.
Admin'in siyaset hakkındaki duyarlığını biliyorum ama sınırı ne olmalı?

Katılımızı bekliyorum.

Saygılar