Mesajı Okuyun
Old 17-02-2012, 12:28   #8
Adli Tip

 
Varsayılan

Bilindiği üzere feshe bağlı alacaklardan yıllık izin ücretinin de, ihbar tazminatının da kıdem tazminatının da mahiyetleri birbirinden çok farklıdır.

Kıdem tazminatı; işçinin çalışma süresinin, ücretinin ve kıdem tazminatı tavanının sürekli artması sebebiyle işveren için iş ilişkisi boyunca devamlı büyüyen bir risk(borç) kalemidir.

Kimi işverenler bu riski kontrol edebilir kılmak ve büyütmemek için, iş ilişkisinde kesinti olmamasına rağmen, böyle bir görüntü vererek (muvazzaalı bir şekilde) kıdem tazminatı ödemektedirler. Bu durum (şayet son fesih kıdem tazminatına hak kazandırır şekilde olursa) işverenin lehine, işçinin ise aleyhinedir. Bu tip durumlara yargı mudahale eder ve işçinin bu "ara ödemeler" sebebiyle meydana gelen zararını giderir.

Bir işçinin aynı işverenden, (aynı dönem için olmamak kaydıyla) birden çok defa kıdem tazminatı almasında hukuki bir engel yoktur. Yeter ki, iş ilişkisi kıdem tazminatana hak kazandırır şekilde sonlandırılmış olsun. Yargı yalnızca, muvvazaalı ödemelerde yapılan ödemeyi avans olarak niteler.

Öte yandan, iş ilişkisi devam ederken işçiye ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti verilmesinde -kıdem tazminatındaki gibi- işverenin lehine bir durum doğmaz. Bu sebeple de, bu ödemelerin yapılmış olması, önceki fesihlerin muvvazaalı olup olmadığını anlamak için bir araç olarak kullanılabilir.

Müvekkilinize en son yapılan ödemeler 3 yıldan fazla süre önce ödenmiş olsaydı(ve ihbara ilişkin hakları 4857 s.k.'dan farksızsa), bu sorununun ihbar tazminatı açısından pratik bir önemi olmazdı. Zira öyle olsaydı, işçi 8 haftalık ihbar tazminatını, son ücreti üzerinden talep edebilecekti.

Fakat şu anda şöyle bir durum var: Daha önceki fesihler, iş ilişkisinin gerçek bir tasfiyesiyse; işçinin kıdemi 2 yıl kabul edilecek ve ona göre ihbar süresi belirlenecektir. Daha önceki ödemeler muvvazaalı ise, yani sözleşmenin kesintisiz devam ettiği kabul edilirse, tüm hizmet süresi dikkate alıncaktır.

Kanımca, her iki halde de, ihbar tazminatının (kıdem tazminatında olduğu gibi) avans sayılması ve mahsubu söz konusu olmaz. İşveren -şartları varsa- bu ödemeleri genel hükümlere göre talep edip edemeyeceğini değerlendirmelidir.

Saygılar,