Mesajı Okuyun
Old 22-02-2009, 22:50   #1
av.s_ulusinan

 
Varsayılan Menfi tespit davası ile alacak (eda) davası birlikte açılabilir mi?

İlgilenen tüm arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum. Müvekkilim daha önce hissedarı olduğu şirket için bir banka tarafından (şirket adına) açılan kredi hesabına kefil olmuş ve genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalamış. Kredi sözleşmesinin limiti (2003 yılında) 10 milyar TL. Daha sonra şirketteki hissesini devrederek ayrılmış. Aynı şirket aynı banka ile 2007 yılında 110.000,00 TL limitli ikinci bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalamış, ancak bu ikinci sözleşmede müvekkilin imzası yok. Devamında banka kredi borcundan doğan taksitler şirket tarafından ödenmediği için kredi hesabını kat ediyor ve müvekkilin ikinci kredi sözleşmesinde kefilliği olmadığı halde her iki kredi sözleşmesine istinaden toplam 86.800,00 TL alacak için diğer kefillerle birlikte müvekkile karşı ilamsız icra takibi başlatıyor. Hesabın kat edildiğini ve kredi borcunun tahakkuk ettiğini öğrenen müvekkil bankadan haber verilmesi üzerine aylık taksitler halinde takip öncesinde bankaya 30.000 YTL'nin üzerinde ödeme yapıyor. Ancak ilmasız takibe maruz kalınca bize başvuruyor. İlamsız takibe müvekkil tarafından yapılan itiraz üzerine takip duruyor. Şimdi aklıma takılan ilk soru:
Müvekkil adına menfi tespit davası açmayı düşünüyoruz. Müvekkilin yaptığı itiraz üzerine takip durduğu için şu anda icra tehdidi yok. Alacaklı banka "itirazın iptali" davası açarsa, açmayı düşündüğümüz menfi tespit davasındaki hususları aynen ileri sürerek savunma yapma imkanımız var. Bu durumda itirazın iptali davasını beklemeden açacağımız menfi tespit davası "hukuki yarar yokluğundan" reddedilebilir mi? (Bence hukuki yarar bulunmakta. Keza yasa henüz icra takibi başlamadan bile borçluya menfi tespit davası açma imkanı tanıdığına göre, durmuş olsa bile ortada bir takip mevcutken tarafımızdan dava açmakta hukuki yarar olduğunu evleviyetle kabul etmek gerekir diye düşünüyorum. Ama emin değilim).
İkinci ve asıl sorum ise: Müvekkil davacı sadece 10.000 TL limitli ilk kredi sözleşmesine kefil olduğu ve daha önce temerrüde düşürülmediği için kefil sıfatıyla sadece bu borçtan sorumludur. Ancak bankaya yapmış olduğu 30.000 TL'nin üzerinde bir ödeme mevcuttur. Ödemekle yükümlü olduğu meblağdan arta kalan ve fazladan yapılan ödemeyi aynı menfi tespit davasında (sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre) davalı bankadan isteyebilirmiyim? Menfi tespit davasında eda hükmü içeren ayrı bir talebi de dava konusu yapabilir miyim?