Mesajı Okuyun
Old 12-01-2009, 20:20   #3
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

C.YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/4257

K. 2005/664

T. 3.2.2005

• SIRA CETVELİNE İTİRAZ ( Dava Dışı Borçluya Ait Aracın Satışından Sonra Düzenlenen Sıra Cetvelinde Haczi Düşmüş Bulunan Davalıya Birinci Sıranın Verilmesi Nedeniyle )

• KARA TAŞITLARININ HACZİ ( Motorlu Taşıt Araçlarının Fiili ve Kaydi Hacizleri Arasında Hukuken Bir Fark Bulunmaması-Hacizden İtibaren Bir Yıl İçerinde Satışın Talep Edilmesinin Gerekmesi )

• MENKUL MALLARIN SATIŞ İSTEME SÜRESİ ( Hacizden İtibaren Bir Yıl İçerisinde Satış İstenmesinin Gerekmesi-Motorlu Taşıt Araçlarının Fiili ve Kaydi Hacizleri Arasında Hukuken Bir Fark Bulunmaması )

2004/m.106,142

ÖZET : Taşınırların haczini izleyen bir yıl içinde satış talep edilmesi gerektiği, aksi halde haczin düşeceği sonucuna varılmaktadır. Satış talebinde bulunulması için mahcuzun muhafaza altında bulunması da şart olmayıp, motorlu taşıt araçlarının fiili ve kaydi hacizleri arasında hukuken bir fark da bulunmamaktadır.
DAVA : Taraflar arasındaki derece kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dava dışı borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde haczi düşmüş bulunan davalıya birinci sıranın verildiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili aracın kaydına haciz konulduktan sonra muhafaza altına alınmasının beklendiğini, bu nedenle satışının yapılamadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İcra Mahkemesi'nce yapılan yargılamaya ve dosya kapsamı delillere göre, aracın yakalanmasına dair talebin satış istemine ilişkin bir yıllık yasal süreyi kestiği ve davalının haczinin düşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK.nun 106 ve 110 ncu maddelerinin bir arada değerlendirilmesinden, taşınırların haczini izleyen bir yıl içinde satış talep edilmesi gerektiği, aksi halde haczin düşeceği sonucuna varılmaktadır. Satış talebinde bulunulması için mahcuzun muhafaza altında bulunması da şart olmayıp, motorlu taşıt araçlarının fiili ve kaydi hacizleri arasında hukuken bir fark da bulunmamaktadır.
Öte yandan sıra cetveli düzenlenirken satılan mal üzerinde mevcut bulunan hacizler kural olarak tarih bakımından önceliklerine göre dikkate alınırlar.
Somut olayda davacının 07.11.2002 ve davalının 29.07.2002 tarihli hacizleri yasal bir yıllık sürede satış istemediklerinden düşmüştür. Ne var ki, davacının 10.12.2003 günü saat 09:15'te, davalının ise aynı gün saat 14:00'da araç üzerine haciz koyduklarına dair tutanak suretleri bulunduğuna göre, bu tutanakların gerçekliği saptanıp saat itibariyle öncelik esasından hareketle bir hüküm kurmak gerekirken; elde bulunmayan aracın satışının istenemeyeceği ve yakalama talebinin satış isteme süresini kestiği yolundaki yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 3.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.