Mesajı Okuyun
Old 08-08-2018, 21:56   #8
Av.Alper1907

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Stj. Av. Mustafa B.
Rica ederim,

Yasal ön alım hakkına istinaden dava açılabilir. 5-6 yılın çok kısa bir süre olduğunu, müvekkilinizin satışlardan haberdar edilmediğini vs ileri sürebilir, tanıklarla da destekleyebilirsiniz. Ancak benim kişisel görüşüm ortada fiili taksim yapılmış ve 5-6 sene de olsa hiç kimse itiraz etmemişse davanın reddedileceği yönünde. Fiili taksimin yazılı olması da gerekmiyor bildiğim kadarıyla, rıza gösterilmiş bu konuda hiçbir girişimde bulunmamış olmakta kabul anlamını taşıyor.Ha ne olur karşı taraf davaya katılmaz, tanık sunmaz-sizin tanıklarınızda lehinize konuşursa-, karşı taraf vekili dava konusunda yeterli donanıma sahip olmazsa, vs. dava kabul edilebilir.
Yazdıklarım deneyimlerimle birlikte kişisel görüşüm dava kesin kazanılır veya kaybedilir demekte pek doğru değil. Bir önceki yorumumdaki bu hususu da belirtmek isterim.


Dava açılmış vaziyette ve karar aşamasına gelindi. Ancak tanıkların dinlenmesi aşamasından sonra müvekkilin olayı bize baştan itibaren olduğu gibi anlatmadığını farkettik. Yani bize hiç ilk önce zeminde paylaşımı yaptık sabanla yerleri işaretledik, buna göre 3-5 sene kullandık şeklinde bir şey söylememişti. Bütün tanıklar bu durumu söyleyince anladık.

Neyse keşfe gidildi ama sınırlar mevcut olmadığından bu konuda bir tespit yapılamadı. Sadece taşınmazın değeri tespit edildi. Hakim gelen tanıkları dahi keşifte dinlenmedi. Daha sonra duruşmada dinledi. Bütün tanıklar mirasbırakanın ölümünden sonra ilk etapta tarlayı boyuna olacak şekilde zeminde dörde böldüklerini, sınırları sabanla işaretlediklerini herkesin kullandığı yerin belli olduğunu söyledi. Ancak aradan 3-5 sene geçince en büyük kardeşlerinin kendi kullandığı yeri beğenmemesi üzerine kadastrocuyu getirterek bu sefer ilk paylaşımdan farklı yerler düşecek şekilde tarlayı enine doğru böldürdüğünü söylediler. Ancak bu paylaşımı da diğer iki kardeşin karşı çıktığını, kendilerine verilen yeri kullanmadıklarını söylediler. Müvekkil ise kendisine verilen yeri boş kalacağına ekip kullanmış. Aynı şekilde ilk paylaşımı bozan kadastrocuyu getirten en büyük kardeşte kendisine ayırdığı tarlanın en iyi yerini kullanmış. Bu durum da 3-5 sene satış zamanına kadar devam etmiş.

Daha sonra da müvekilin dışındakiler yerlerini ikinci duruma göre satmışlar. Davalı tarafta yeri ikinci paylaşıma göre aldık diye beyanda bulundu. Keşifte hakim hisseleri satın alan kişiye aldığı yerleri göstermesini istediğinde aldığı yeri gösteremedi.

Tanıklar dinlendikten sonra artık davayı açarkenki iddiamızdan farklı bir noktaya geldik. Gelinen son noktada, en büyük kardeşin ilk paylaşıma itiraz etmesi sebebi ile yeniden ölçüm yapılarak ilk paylaşımındaki kullanım yerlerinin değişmesi, (ilk paylaşımdaki sınırlar yok), fiili taksimin ortadan kalktığını, ikinci paylaşımı da herkesin kabul etmediğini dolayısıyla satış anında ortada geçerli bir taksimatın olmadığı yönünde iddiamızı devam ettirmeyi düşünüyorum. Ayrıca sayın imsel'in belirttiği şekilde satış anında hisselerini satan ve ikinci paylaşımı kabul etmeyen 2 kardeş de bu paylaşımı kabul ettiklerini buna göre yerlerini davalı alıcıya satmak istediklerini noter kanalı ile bize bildirmediler.