Mesajı Okuyun
Old 19-04-2008, 13:08   #3
Themis99

 
Varsayılan

Aslında HUMK ''kendisini ve ailesini geçim bakımından önemli zarurete düşürmeksizin,davanın gerektirdiği giderleri ödemekten kısmen ve ya tamamen aciz ''bulunmasını şartını aramıştır.

Bu durumda asgari ücretlinin yada evi olanın fakir sayılması gerektiği düşünülebilir.

Kanımca hiç parası olmayanların fakir sayılması kanunun amacına ve lafzına aykırı düşmektedir.

Evi olanda fakir sayılabilir.
İhtimaller : ev miras kalmıştır ve kendisi oturmaktadır. Bununla birlikte hiç bir geliri yoktur yada çok azdır.

Ev gecekondudur.
Gayrimenkul arsa vasfındadır ve hiç bir gelir getirmiyordur.
Ev kiraya verilmiş ve gelir elde ediliyorsa bu durum ayrıca değerlendirilmelidir.

Bir dosyamda mülkiyet iddiasına dayanarak müdahalenin meni talebinde bulunduk, müvekkil 80 yaşında ve hiç bir geliri yok , mülkiyet iddiasında bulunduğu yerler gecekondu.
Mahkemeden adli yardım talep ettik, belgeleri sunduk..ancak mahkeme mülkiyet iddiasında bulunduğumuz gerekçesi ile talebimizi reddetti şimdi çok zorlanıyoruz.. Baro ile irtibata geçerek sorunu çözmeye çalışıyoruz.
Bu çokta adaletli ve kanunun amacına hizmet eder bir uygulama olarak görünmemekte.
Tüm veriler değerlendirilmelidir. Yalnızca ev sahibi olmak tek başına adli yardım talebini red sebebi sayılmamalıdır.

Ayrıca hangi belgeler fakir sayılmaya yeterli olacaktır. ? Muhtardan alınan fakirlik belgesi , kurumlardan maaş almadığı yönünde ki belgeler, tapu da kayıtlı gayrimenkulü olmadığına dair yazılar....
Yani bir çok bürokratik işlem.
Öyle talepçiler var ki sırf bu bürokratik işlemler nedeni ile hak arama taleplerinden tamamen vazgeçiyorlar.Bu durumunda ciddi bir sorun olduğunu düşünüyorum.
Saygılar.