Mesajı Okuyun
Old 18-05-2012, 19:42   #2
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sibel19
Sayın meslektaşlarım,

İşçi alacakları nedeniyle ikame edilen dava sonucu dava kabul ediliyor ve kabul kararı icraya konuluyor.

Davalı işveren tehir-i icra talepli temyiz ederek, dosyaya mehil vesikası sunuyor.

Yargıtay kararı bozuyor. Bu defa fazla mesai ücretleri ile ilgili cüzi bir indirimden sonra tekrar karar veriliyor.

Bu karar, mehil vesikası getirilen icra dosyasına ibraz edilmiyor ve yeni bir takip dosyası ile icra ediliyor.

Davalı işveren mükerrerlik iddiası ile itiraz ediyor.

Bu konuda icra mahkemesinin nasıl bir karar vereceği hakkında görüşlerinizi öğrenmek isterim.

Teşekkür ederim.

Bence bu itiraz haklı ve yerinde bir itirazdır. Derdest bir icra takibi varken ve bu takip dosyasına yeni kararı sunmak mümkünken yeni bir takip yapılmasında alacaklının hukuki yararı yoktur ve hukuki yarar dava şartıdır. Davanın reddedileceğini düşünüyorum.

Yargıtay 11. HD'nin 11/05/2010 tarihli ve E.2010/5399, K.2010/5228 sayılı kararında:

"Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, aidat alacağı için başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve DAVA ETMİŞTİR.

...

Oysa, Dairemizin bozma ilamında açıkça belirtildiği üzere davacı tarafından başlatılan her iki icra takibinde istenilen aidat borçlarından bir kısmı aynı aylara ait ise de, ikinci icra takibinde ilk takipten sonra ödenmeyen aylara ilişkin aidatlar DA İSTENİLMİŞTİR. Mahkemece bozma öncesi, derdest bir icra takibi varken aynı alacağın yeni bir icra takibiyle istenilmesinde hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine KARAR VERİLMİŞTİR. Gerçekten de davacı tarafından yukarıda yazıldığı gibi 2001 yılı Ocak ayından 2003 yılı Ekim ayına kadar ödenmeyen aidatlar her iki icra takibinde de istenilmiş olup, bu aidatlar için mahkemenin verdiği red kararı yerinde ise de, ikinci icra takibinde ilk takipten sonraki 2003 yılı Kasım ayından 2004 yılı Temmuz ayına kadar ödenmeyen aidatlar da istenildiğinden, bozma ilamına uygun olarak bu döneme ilişkin davalının borcunun BELİRLENMESİ GEREKMEKTEDİR.