Mesajı Okuyun
Old 28-02-2013, 17:19   #8
wellan

 
Varsayılan

Sayın üstadım;

Bahsetmiş olduğunuz olayın özü itibari ile;müvekkiliniz evlilik birliği içerisinde ortak bir karar ile müvekkilinizin eski eşi üzerine kayıtlı olan taşınmazı müvekkilinizin babasına satıyorlar ve satış bedelini müvekkiliniz elden teslim alarak banka hesabına yatırıyor.Daha sonraki süreçte evlilik birliği sona erdiğinden dolayı satım ilişkisi gerçekleşmiyor ve taşınmazı satın alan müvekkilinizin babasına karşı müvekkilinizin eski eşi taşınmaz üzerinde hak talep ediyor.

1-Taşınmaz satışı gerçekleşmediğinden dolayı mülkiyet hakkı müvekkilinizin eski eşine ait olması sebebi ile mülkiyet hakkının vermiş olduğu kullanma,yararlanma,tasarrufta bulunma haklarına sahip olur ve taşınmazı elinde bulunduran kişi/kişilere karşı bu hakkını ileri sürebilir.

2-Evlilik birliği içeresinde alınan ortak karar ile satışı fiilen müvekkilinizin babasına gerçekleştirilen taşınmaz ile ilgili olarak;müvekkilinizin babası satım bedelini müvekkilinize teslim ettiğinden dolayı ve bu bedelde banka hesabına girdiğinden dolayı aradaki ilişki satım ilişkisi olarak değerlendirilecek ve devrin gerçekleşmemesi yüzünden BK'nun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümlerinin uygulama alanı bulacağını düşünüyorum.Bu ilişkide müvekkilinizin babası satım sözleşmesi gereği satış bedelini ödediği halde taşınmazı devir alamadığından dolayı aradaki sebep ortadan kalkmıştır.Sebep ortadan kalktığından dolayı;sebebe dayanmayan ödeme sebepsiz zenginleşme teşkil edecektir.

3-Müvekkilinizin babası;bu bedeli talep etmemesi yada talep edilmesine rağmen kabul edilmemesi halinde bağışlama ilişkisinden söz edilebilir mi?Bu durumda;makalemde de belirtmiş olduğum üzere bağışlama ilişkisi tek tarafa borç yükleyen,tam iki taraflı,ivazsız temlik borcu doğuran sözleşmedir.Bağışlama iradesi sözleşme kurulurken yada sözleşme kuruluş aşamasında var olması gereklidir. Hukukumuzda asıl olan bağışlama iradesinin açık olması,tereddüte mahal vermeyecek şekilde tarafların beyanlarından anlaşılmasıdır.Ancak bazı durumlarda hakkaniyete,somut olayın özelliklerine,dürüstlük kurallarına,tarafların iradelerinin yorumlanmasına bağlı olarak örtülü bağışlamanın da kabul edilmesi düşüncesi savunulmaktadır.Örtülü bağışlamada hakim sayılan durumları dikkate alarak takdir yetkisini kullanarak ilişkiyi nitelendirecektir.

Yukarıda arz ettiğim durumlar olayın teorik olarak değerlendirilmesine ilişkindir.Teorik açıklamaların uyuşmazlığa uygulanması durumunda;öncelikle BK 285 vd maddelerinde düzenlenen bağışlama sözleşmesinin örtülü olarak da kabul edilebileceği yönündeki görüş çerçevesinde bu hususun savunulması mümkündür. Burada uyuşmazlığın nitelendirilmesinde hakimin takdir yetkisini kullanması belirleyici olacaktır.Arada ortak karar ile taşınmazın satıldığına ilişkin ispata yarayan belgelerinin varlığı halinde MK 219/f.4 gereğince satım bedeli edinilmiş mal olarak kabul edileceğini düşünüyorum.Saygılarımla.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.