Mesajı Okuyun
Old 18-05-2007, 15:48   #4
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Burada davanın açılacağı yer mahkemesi ile ilgili bir düzenleme yok. Sadece, uygulanacak kanun ile ilgili bir düzenleme var. Bu durumu düzenleyen yasa maddesi aşağıdadır :

KANUN NO: 2675

MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKINDA KANUN

Kabul Tarihi: 20 Mayıs 1982


SÖZLEŞMEDEN DOĞAN BORÇ İLİŞKİLERİ
MADDE 24 - Sözleşmeden doğan borç ilişkileri tarafların açık olarak seçtikleri kanuna tabidir.
Tarafların açık olarak bir kanun seçmemiş olmaları halinde borcun ifa yeri hukuku, borcun ifa yerinin birden fazla olması halinde borç ilişkisinin ağırlığını teşkil eden edimin ifa yeri hukuku, bu yerin de tespit edilemediği hallerde ise, sözleşmenin en yakın irtibat halinde bulunduğu yer hukuku uygulanır.

Türkiyede dava açarsanız, mahkeme bu sorunu İtalyan yasalarına göre çözmek zorundadır. Örnek bir Yargıtay kararı aşağıdadır :

T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/654

K. 2001/1010

T. 22.2.2001

• YABANCILIK UNSURU TAŞIYAN SÖZLEŞME ( Tarafların Seçtikleri Yasa Maddelerinin Uygulanma Zorunluluğu)

• SÖZLEŞME ( Yabancılık Unsuru Taşıyan - Tarafların Seçtikleri Yasa Maddelerinin Uygulanma Zorunluluğu)

• YABANCI ÜLKE KANUNLARININ UYGULANMASI ( Yabancılık Unsuru Taşıyan Sözleşme - Tarafların Seçtikleri Yasa Maddelerinin Uygulanma Zorunluluğu)

2675/m.1,24

ÖZET : Yabancılık unsurunu taşıyan sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde, tarafların açıkça seçtikleri yasa maddeleri uygulanır.Davanın konusunu oluşturan teminat mektubu için yapılan sözleşmenin son cümlesinde ( bu teminattan doğan bütün hak ve yükümlülüklerin Federal Alman Cumhuriyeti Kanunları tarafından yönlendirileceği) yazılıdır.Bu nedenle sözleşmeden doğan bu ihtilafın giderilmesinde konu ile ilgili Federal Alman Cumhuriyeti Kanunlarının uygulanması gerekir.)
DAVA : Mahalli mahkemece verilen hükmün duruşmalı olarak temziyen tetkiki davalılar A...Bank vekili M...F..., Servise G...vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya tekrar gelmekle incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan usule ilişkin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Taraflar arasındaki uyuşmazlık yabancılık unsuru taşıyan sözleşmeden kaynaklanmıştır. 2675 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca, yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukuk ve mahkemelerin yetkisi bu kanuna tabi kılınmıştır. Aynı yasanın 24. maddesi gereğince sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde tarafların açıkça seçtikleri kanun maddeleri uygulanacaktır. Davanın konusunu oluşturan teminat mektubu için yapılan sözleşmenin son cümlesinde ( bu teminattan doğan bütün hak ve yükümlülüklerin Federal Alman Cumhuriyeti Kanunları tarafından yönlendirileceği) yazılıdır.
Bu nedenle sözleşmeden doğan bu ihtilafın giderilmesinde konu ile ilgili Federal Alman Cumhuriyeti Kanunlarının uygulanması gerektiğinden mahkemece belirtilen mevzuat hükümlerinin tarafların yardımı ile ilgili yerlerden getirtilmesi, Türkçe'ye tercüme ettirilmesi ve aynı iş nedeniyle Salzburg Mahkemesinde açılıp sonuçlanan ve tedbir niteliğinde olduğu anlaşılan 6.6.1997 tarihli kararın, yine dosya kapsamından Frankfurt Mahkemesinde açıldığı anlaşılan davanın durumu taraflara açıklattırılarak dosyasının celpedilmesi, davanın mahiyetine göre iş teslim edilmiş olup ihtilafın çözümü işin kesin hesabının çıkarılmasını gerektirdiğinden bu konu üzerinde de durulması ve diğer delillerle birlikte değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması yerine yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda 1. bendde yazılı nedenlerle şair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün temyiz eden davalılar yararına ( BOZULMASINA), 9.000.000 TL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak vekille temsil olunan davalılara verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 22.2.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.