Mesajı Okuyun
Old 14-03-2009, 02:46   #9
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Çekin hiç bir durumda "adi borç senedi" niteliği kazanması mümkün olamaz. Zira çek, hukuki niteliği itibariyle bir havale emridir; kayıtsız şartsız bir "ödeme taahhüdü" içermez.

19. HD., 26.01.1995, 3191/378: “Çekin yasal unsurları eksik ise, bu belge adi senet sayılamaz. Bu belge ancak yazılı delil başlangıcı kabul edilebilir”.

13. HD., 04.07.1984 : “Çek, borç ikrarını kapsayan bir senet değil, bir ödeme vasıtasıdır ve bir miktar paranın ödenmesi için verilmiş havale emrini ihtiva eder. Ödeme, bir borcun itfa amacıyla olabileceği gibi ödünç verme amacı ile de yapılabilir. Bu itibarla dayanılan çek, davacının davalıdan yazılı miktar kadar alacağı olduğuna kesin bir delil teşkil etmez. Ne var ki, olayda çekteki imza inkar edilmediğine göre, çek davacının alacak iddiası hakkında bir beyyine başlangıcı kabul edilebilir ve bu suretle alacağın varlığı tanıkla kanıtlanabilir. Mahkemece bir ödeme vasıtası olan çekin, adi senet niteliğinde olduğundan söz edilerek ödetme kararı verilmiş olması bozmayı gerektirir” (OĞUZOĞLU, Bono ve Çek, 1996, s.87).