Mesajı Okuyun
Old 04-09-2007, 14:23   #7
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Bahsedilen HGK kararında 1997-2002 yılları arasını kapsayan 5 yıllık bir kira sözleşmesi söz konusudur. Bu açıdan kararın 2005 tarihini taşıması önem arz etmemektedir. Madde ile ilgili elimde bulunan tüm kararlarda 2000-2001 yılları için bu maddenin uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır.

Alıntı:
Geçici Madde 7 - (Ek madde: 16/02/2000 - 4531 S. K./1 md.)
Sözleşmelerde kararlaştırılan kira paraları 2000 yılında yıllık %25, oranında artırılabilir. Ancak, taşınmazın bulunduğu bölgede rayiç kira parasındaki artış bu oranların altında ise bu oranlar uygulanmaz.
Kira parasının yabancı para veya kıymetli madene endeksli olarak belirlendiği sözleşmelerde ayrıca yıllık artış uygulanamaz.
Kira parasının artış sınırlarının aşılması amacıyla yeniden kira sözleşmesi yapılamaz.
Kira tespit davalarında da yukarıdaki sınırlamalara uyulur.

Madde metnine bakıldığında ilk fıkradaki 2000 yılında ibaresi açıkça bu yıl için özel bir düzenleme olduğunu göstermektedir. Buna göre devam eden fıkralarda 2000 yılı ibaresinin tekrarlanmaması devam eden fıkraların ilerleyen yıllar için uygulanacağını göstermez.

Yasa koyucu bu durumu genel bir kural haline getirmek isteseydi. Geçici Madde ile değil, genel bir hükümle düzenlemek yoluna giderdi. Ayrıca BK'da sözleşmelerin yabancı para cinsinden yapılabileceğine ilişkin düzenlemeler halen varlıklarını sürdürmektedir. Yasa koyucunun bu düzenlemeyi ekonomik krizi dizginlemek amacıyla o günün ekonomik koşullarının gereği olarak yaptığı aşikardır. Yani gai yorum metoduyla 2000 yılına münhasır bir düzenleme olduğu sonucuna rahatlıkla ulaşılabilecektir.

Bu benim şahsi yorumumdur. Yargıtay'ın güncel kararlarında da aynı şekilde düşünmesi ve gai yorum metodunu uygulaması ve geçici maddenin 2000 yılı için geçerli olduğunu kabulü gerekir diye düşünüyorum..

Aksi takdirde örneğin, hizmet sözleşmelerinde yabancı para cinsinden ücret kararlaştırılıp, ayrıca artış öngörülebiliyorken, kira sözleşmelerinde böylesi bir kararlaştırmanın yapılamaması, sözleşme özgürlüğüne müdahale ve Anayasadaki eşitlik ilkesine aykırılık oluşturacaktır.