Mesajı Okuyun
Old 17-04-2006, 13:09   #7
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Tasarrufun İptali şartları bulunmadığı takdirde aynı dava muvazaa olarak ileri sürülebilir.Örnek karar sunuyorum.Saygılar

T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 1999/8359

K. 1999/9195

T. 24.12.1999

• TAPU İPTALİ VE TESCİL TALEBİ ( Borçludan Mal Kaçırmak İçin Yapılan Satışın İptali Talebinde Muvazaanın İspatı )

• MUVAZAANIN HER TÜRLÜ DELİLLE İSPAT EDİLEBİLMESİ ( Borçludan Mal Kaçırmak İçin Yapılan Satışta )

• BORÇLUDAN MAL KAÇIRMAK İÇİN YAPILAN SATIŞ İŞLEMİNİN İPTALİ TALEBİ ( Muvazaa İşleminin Her Türlü Delille İspat Edilebilmesi )

2004/m.94

818/m.18

ÖZET : İİK'nun 94. maddesine göre verilen yetki belgesine dayanılarak, borçlu ile davalı arasındaki satış sözleşmesinin davacının alacağının tahsilini olanaksız kılmak için taşınmazın kaçırılması amacına yönelik muvazaalı bir işlem olduğu iddia edilerek, tapu kaydının iptali ile yeniden borçlu adına tescili istemiyle açılan davada; davacı muvazaa iddiasını her türlü delille isbatlayabileceği gibi, hakim de muvazaa nedeniyle hükümsüzlüğü resen nazara alır.
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.9.1996 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; 6 sayılı parsel yönünden davanın kabulüne dair verilen 10.9.1999 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı alacaklı İcra İflas Kanununun 94. maddesi gereğince 6.9.1996 tarihinde verilen yetki belgesine dayanıp 28.9.1996 tarihinde tapu iptali ve kendisine borçlu Aslan adına tescil istemiştir.
Mahkemece, davacının alacağını karşılamaya yeterli olduğu gerekçesi ile sadece 6 sayılı parsel yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekili hükmü temyiz etmiştir.
Dosyanın incelenmesinden borçlu Aslan 5.4.1996 tarihinde dava konusu 6 sayılı parseli davalı Sami'ye tapudan satış yaptığı ancak aynı gün yani 5.4.1996 tarihinde Tarsus Noterliğinin ( düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ) ile 6 sayılı parseli tekrar geri almıştır. Bu defa davacı alacaklının 1996/2629 sayılı icra takibi dosyasında borçlu Aslan'ın 5.4.1996 tarihli noter satış vaadi sözleşmesi ile satın almış bulunduğu taşınmaz üzerine bu sözleşmenin tapuya şerhi ve üzerine ihtiyati haciz konması kararını ( 1996/183 D. İş sayılı 2.4.1996 tarihinde ) alıp bu kararı 6.9.1996 tarihinde tapuya işletmesi üzerine aynı gün borçlu Aslan ve davalı Sami biraraya gelerek 6.9.1996 tarihli ( noter düzenleme şeklindeki fesihname ) ile daha önce aralarında akdetdikleri 5.4.1996 tacihli noter satiş vaadi sözleşmesini feshetmişlerdir.Bu fesih belgesine dayanıp borçlu Aslan'ın 10.10.1996 tarihinde davacı alacaklı Garip'e İcra İflas. Kanununun 94, maddesi gereğince İcra Müdürlüğü tarafından noter sözleşmesi gereğince Aslan adına hükmen tescil davası açabilmesi konusunda verilen yetki belgesinin iptali talebi İcra Tetkik Hakimliğince 13.6.1997 tarihinde reddedilmiş, bu karar 12. Hukuk Dairesinden geçip kesinleşmiştir.
Bu durumda davacı alacaklı Garip 3. şahıs durumunda olduğundan muvazaa iddiasını her türlü delil ile ispatlama hakkına sahiptir. Ayrıca hakim muvazaa nedeni ile hükümsüzlüğü resen nazara alır. ( HGK 22.6.1983 YKD 1985/2 )
Yukarıda belirtilen işlemlerle alacağın tahsiline imkan bırakmamak için taşınmazın kaçırılması amacı ile tapudan yapılan satışın akabinde aynı gün düzenlenen noter satış vaadi sözleşmesi ile bu taşınmazın geri alınması ve ( ihtiyati haciz ve sözleşmenin tapuya şerh edildiği ) gün bu defa noter sözleşmesinin feshi işlemleri; Başlangıçta borçlu Aslan ile davalı Sami arasında tapudan yapılan satışın gerçek bir satış olmadığını muvazaalı olarak düzenlendiğini gösteren delillerdir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hüküm usul ve kanuna uygun görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda açıkl.anan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK. 438/son maddesi gereğince ( ONANMASINA ), onama harcının temyiz edenden tahsiline, 24.12.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Kazancı Yayınlarından alıntıdır.