AB ye giriş için yapılması gerekenler, 15 maddelik yasanın bir çırpıda meclisten geçirilmesinden ibaret değil. Toplumumuzda malesef bazı çevrelerde AB'ye girmenin şartı bir takım düzenlemelerle sınırlı olarak, özellikle de belli yasaların değiştirilmesi veya kaldırılması olarak görülüyor. Oysa AB kriterleri o kadar geniş ki bu kriterlerin yerine getirilmesi için çok uzun bir süreç gerekiyor. Bu nedenle AB'ye kısa sürede kabul edilmemizin imkansız olduğunu düşünüyorum ancak uzun vadede özellikle ekonomik göstergelerdeki iyileşmeler bu konuda çok önemli. Ekonomisi hasta bir ülkeyi kim topluluğuna katmak ister acaba ? Bir de herşeyden önemlisi bu yola başını koymuş istekli ve de kararlı, aynı zamanda yapılan değişiklikleri istikrarlı bir şekilde uygulamaya geçirebilecek bir hükümetin şart olduğunu düşünüyorum.

Şu var ki aday ülkeler arasında AB'ye üye olmayı her açıdan en fazla hakeden ülke Türkiyedir. AB topraklarını genişletmeyi düşünüyorsa TR yi sadece ekonomik anlamda değil diplomatik açıdan, uluslararası ilişkiler ve jeopolitik açıdan da düşünmek zorundadır.

AB ye girmenin bazı zorluklarının olacağı da gözden uzak tutulmamalıdır. Ticari anlamda düşünürsek AB'ye üye ülkeler belli kriterlere uymayan mallarını pazarlarına sokmuyorlar.Ürettiğiniz her malı satamıyorsunuz, gayrisafi milli hasılanız hemen artmıyor. Yani illa da birden bire ekonomik göstergelerde bir iyileşme beklentisine girmemek lazım. Ancak AB'ye üye olan ülkelerdeki makro verilere bakıldığında zamanla bir büyüme trendi görüldüğü ve yaşam standartlarının mevcut durumdan daha iyi bir duruma geldiği de gerçektir.

Umarım herşey iyi gider ve AB kapısından içeri gireriz. Çünkü zil çalmaktan parmaklarımız acıdı