Mesajı Okuyun
Old 10-01-2007, 00:49   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

(X) in doğum tarihinde yürürlükte bulunan 1587 sayılı Nüfus K.nun 20 mad. göre "" evlilik dışı doğan çocuklar anasının aile kütüğüne ananın soyadıyla yazılır "" . TMK. 321 mad. göre de "" çocuk ana ve baba evli değilse ananın soyadını taşır"". Evlilik dışı ilişkiden doğan (X) in annesinin soyadı ile nüfusa kaydedilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığından " soyadının düzeltilmesi " davasının koşulları gerçekleşmemiştir. (X) evli olup kocasının soyadını taşıdığından , kızlık soyadı kullanılmadığından TMK 27 inci mad. sindeki " soyadının değiştirilmesi " davasının koşulları da oluşmamıştır.

(X) in babasının soyadını taşıyabilmesi için geriye 3 olanak kalmaktadır.

Bunlardan birincisi ; anne ve babanın evlenmesidir. Baba veya annenin başkası ile evli olduğunu anlaşıldığına göre bu olanağın gerçekleşme şansı bulunmamaktadır.

İkincisi ; (X) in veya annenin " babalık " davası açmasıdır. TMK. 303.mad.sindeki 1 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden , bu durum da gerçekleşemez.

Üçüncüsü , babanın " tanıma " beyanında bulunmasıdır. Tanıma beyanı süreye tabi değildir. 25.04.2006 tarihli 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri K.nunun 28/4 mad sindeki ""Tanınan çocuklar babalarının hanesine baba adı ve soyadı ile analarının kimlik ve kayıtlı olduğu yer bilgileri belirtilmek suretiyle tescil edilir."" hükmü gereği (X) in babasının soyadını alabilmesinin tanıma yoluyla sağlanabileceğini düşünüyorum.

Eğer ( X ) daha önce tanıma
yoluyla nüfusa kayıt edilmişse 5490 sayılı K.nun geçici 5.mad.sindeki "" Bukanunyürürlüğe girinceye kadar tanıma beyanı veya babalığa hüküm kararı sonucu ana hanesine tescil edilen çocukların baba hanelerine nakline ana ve babanın birinin, çocuk ergin ise kendisinin müracaatı aranır "" hükmünden yararlanabilecektir.

Saygılarımla.