Mesajı Okuyun
Old 20-09-2011, 18:23   #14
üye31284

 
Varsayılan

Alıntı:
Biz de vasiyetnamenin açılmasını müteakip tenkis davası açmayı düşünüyoruz. Fakat yukarıda sayın meslekdaşımız Av.Turhan Demiroğlu gibi vasiyetnamenin tenfizi davası açılmamış diye davamız reddolunur mu? Tenkis davası açmak için vasiyetnamenin tenfizi davasının açılmış olması mı gerekiyor?
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=27392

Bir de şöyle bir karar var, işinize yarayabilir.

T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ

SAYI
Esas Karar
90/2066 90/2812

Özet:Tenkis
Temyiz eden Davacı

Şükriye Yıldırım ile Kemal Eygi arasındaki tenkis davasının yapılan
muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa
icrası suretiyle tetkiki davacı tarafından istenilmekle, duruşma için tayin
olunan günde temyiz eden vekili Av.Kadriye Yıldırım geldi. Karşı taraf
tebligata rağmen elmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin
incelenerek karara bağlanması için başka güne bırakılması uygun görüldü.
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Tenkis davası, murisin mahfuz hisseyi (M.K.453). ihlal eden ölüme
bağlı veya sağlar arası teberruların kanuni halde indirilmesi isteğidir
(M.K.502). Kanunda açıkca belli edildiği üzere tenkis davasının konusu
murisin sağlar arası tasarrufları alabileceği gibi ölüme bağlı tasarruflar da
olabilir. Dava sonunda oluşturulan karar inşai niteliktedir. Murisin
oluşturduğu hukuki durumun mahfuz hisseyi ihlal ettiği sabit olursa yerine
yeni bir hukuki durum yeratılır. Ancak özellikle sağlar arası hukuki
tasarrufun tenkisi gerekirse kararın bir de eda bölümünü kapsaması halinde
davacı hakkına kavuşabilir. Ölüme bağlı tasarruflar için çok kez böyle bir
eda kararına ihtiyaç duyulmayabilir. Zira ölüme bağlı tasarruf ancak ölümden
sonra tenfiz edilmedikçe davalının bir şeyi geri vermesi soz konusu
olmayabilir. Mirascı nasbı dışında esasen tereke tenfize kadar kanuni
mirasçıların malı niteliğindedir (M.K.539). Böyle olunca tapulu taşınmaz
malların tapu sicilinde kanuni mirasçılar adına yazılması ölüme bağlı
tasarrufların varlığını ortadan kaldırmaz. Kendisine muayyen mal vasiyet
edilen kimse (M.K.464) bu vasiyeti ifa ile mükellef olan varsa ona, yoksa
kanuni ve mensup mirasçılara karşı dava hakkına sabihtir. Bu dava hakkı,
vasiyetçinin hilafını kastettiği vasiyetnameden anlaşılmadıkça, vasiyet
olunan şeyi teslim ile mükellef olan kimsenin mirası kabul ettiği veya
reddedebilmek hakkının düştüğü tarihten başlar (M.K.541). Kanun vazıı ölüme
bağlı tasarrufun tenfiz isteği ile karşı karşıya olan mahfuz hisseli
mirascıyı tenkis davası ile korumuş fakat bu davanın açılmasını, hak düşürücü
bir süreye bağlamıştır (M.K.513). Mahfus hissesi ihlal olunan mirascının
kanunda gösterilen süreler içinde tenkis davası açmasını engelleyen her hangi
bir hüküm yoktur.
Tenkis iddiasının def'an her zaman dermeyan olunabilir (M.K.513/2)
nitelikte oluşuda, henüz tenfiz isteği ile karşı karşıya olmayan mirascının,
tenkis davası açmasına engel olarak düşünülemez. Zira terekenin açılmasından
kısa bir süre geçtiği için bu davada ispat kolaylıkları bulunacağı tabiidir.
Mahfuz hisseli miracının yıllar sonra karşılaşacağı bir tenfiz
davasında"def'i yoluyla tenkis isteğinin ispat zorluklarından kaçınması kadar
doğal bir hal olamaz. Böyle olunca vasiyetnamenin henüz tenfiz olunmamış
bulunması ve vasiyetnameye konu malın kanuni mirascılar adına tapu sicilinde
geçirilmiş olması sebebiyle henüz dava açma zamanının gelmediğini kabul eden
mahkeme görüşü doğru değildir.
Mahkemece yapılacak iş esasın incelenmesi ve sonuca göre bir karar
verilmesinden ibarettir.
SONUÇ Davacının temyiz itirazının bu sebeplerle kabulü ile hükmün
BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan yüzbin lira vekalet ücretinin
davalıdan alınıp davacıya verilmesine 15.3.l990 tarihinde oyçokluğuyla karar
verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
İ.Yanıkömeroğlu N.K.Yalçınkaya T.Alp Ş.D.Kabukçuoğlu A.N.Tuncer
(Muhalif) (Muhalif)


MUHALEFET ŞERHİ

Tenkis davası ve kararı ancak geçerli hukuksal tasarruflara karşıdır.
Ölüme bağlı bir tasarrufun hukuken sonuç doğurabilmesi incelikle
vasiyetnamenin tenfizine ilişkin bir yargı kararının varlığına bağlıdır.Diğer
taraftan tapu kaydı miras bırakanın üzerinde olmayıp veraset ilamına göre
yasal mirasçılar adına tescilde gerçekleşmiş bulunduğundan olayın özelliğine
göre tenfiz kararı gereğince tapuda gerekli intikallerininde yapılması
zorunludur. İşte ancak bundan sonradır ki ölüme bağlı tasarruf hukuksal sonuç
doğurabileceğinden tenkis davası açma hakkı da o andan itibaren
başlıyacaktır. Öyle ise dava tarihinde henüz tenkise konu geçerli bir işlem
mevcut bulunmadığından dolaysıyla dava açma hakkı henüz doğmadığından yerel
mahkeme kararının onanması gerekmektedir. Bütün bu nedenlerle çoğunluk
kararına katılmıyoruz.

Üye Üye
N.K.Yalçınkaya A.N.Tuncer