Mesajı Okuyun
Old 10-09-2009, 17:22   #4
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 1999/2-236
Karar: 1999/220
Karar Tarihi: 21.04.1999
ÖZET: Boşanmaya esas alınan ve redle sonuçlanan davaya ait kararın tebliği yasal kurallara uyulmadan parmak izine yapılmıştır. Davalı bu tebligatı sonradan öğrendiğini belirtmemiştir. Davalının boşanma ile sonuçlanan bu davaya karşı 1998 yılında verdiği temyiz dilekçesinde dahi o usulsüz tebligatı öğrendiğine ilişkin beyanı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle yasal koşullara uyulmadan yapılan tebligat geçersizdir. Davalının bu tebligatı oturumda yapılan inceleme sırasında öğrenmesi tebligatın geriye geçerli olarak sonuç doğurmasını sağlamaz. Usulsüz tebligat öğrenildiği beyan edilen tarihten itibaren sonuç doğurur. Usulsüz tebliği ilgilinin belirttiği tarih tebligat tarihidir. İlgilinin tebligatı öğrendiği ve bunun tarihinin iddia ve ispatına yasa izin vermemiştir. Davanın kararına ilişkin davalıya yapılan tebligat usûlsüz olup geçersizdir. Medeni Kanun'un 134/4. maddesiyle öngörülen 3 yıllık ayrılığa başlangıç olarak kabul edilemez.
(7201 S. K. m. 24, 32) (Teb. Tüz. m. 51) (743 S. K. m. 134)
Dava: Taraflar aras
ındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 17.4.1998 tarih ve 1998/32 E., 95 k. sayılı kararın incelenmesi, davalı tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 6.7.1998 tarih 1998/7397-8480 sayılı ilamı ile; (... Kendisine tebliğ yapılacak kimse imza edecek durumda değilse, komşulardan bir kişi, komşunun tanıklığı olanağı yoksa, tebliğ memurunun davet edeceği köy, mahalle muhtarı veya ihtiyar heyeti meclis üyesi güvenlik görevlilerinin yanında hangi parmağını kullandığı da gösterilerek parmak izine yapılacak tebligatın tanık huzurunda yapılması yasa gereğidir (Tebligat Yasası md.24, Nizamname md.35). Yasanın bu konudaki titizliği tebligatı yapacak memurun denetlenmesi amacını taşımaktadır. Boşanmaya esas alınan ve redle sonuçlanan (1993/146 Esas s.) davaya ait kararın tebliği yukarıda belirtilen yasal kurallara uyulmadan parmak izine yapılmıştır. Davalı bu tebligatı sonraan öğrendiğini belirtmemiştir. Davalının boşanma ile sonuçlanan bu davaya karşı 1998 yılında verdiği temyiz dilekçesinde dahi o usûlsüz tebligatı örendiğine ilişkin bayanı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle yasala koşullara uyulmadan yapılan 1993/146 Esas sayılı advanın kararına ilişkin tebligat geçersizdir. Davalının bu tebligatı 17.4.1998 tarihli oturumda yapıhaln inceleme sırasında öğrenmesi tebligatın geriye geçerli olarak sonuç doğurmasını sağlamaz. usûlsüz tebligat öğrenildiği beyan edilen tarihten itibaren sonuç doğurur (Teb. Yas. md.32). Usûlsüz tebliği ilgilinin belirttiği tarih tebligat tarihidir (Niz. md.51). İlgilinin tebligatı öğrendiği ve bunun tarihinin iddia ve ispatına yasa izin vermemiştir. (Niz. md.51/son).
1993/146 esas sayılı davanın kararına ilişkin davalıya yapılan tebligat usûlsüz olup geçersizdir. Medeni Kanun'un 134/4. maddesiyle öngörülen 3 yıllık ayrılığa başlangıç olarak kabul edilemez. Bu yönlerin düşünülmemesi yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır...) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı.
Hukuk Genel kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usûl ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 21.4.1999 tarihinde, oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)