Mesajı Okuyun
Old 19-04-2006, 16:49   #4
Av.Orhan

 
Varsayılan

Bahsettiğiniz kararı bulamadım. Fakat aşağıda ki karar konuyla birebir örtüşmese de ve ilk etapta sizin bahsettiğinizin tersi bir anlam cıkıyormuş gibi görünse de özü itibariyle sizin iddilarınızda da kullanılabileceği kanısındayım.

Alıntı:
HD 13 2001/11589 E. 2002/996 K.
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Öznur Özbek geldi, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, 1999 yılı başında gerek elden gerekse davalı banka hesabına 17.000.000.000 TL ödeyerek satın aldıkları 119 nolu parselin tescilinin verilmediğini, bu nedenle satış bedeli 17.000.000.000 TL.nın ödeme tarihinden faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davacılara herhangi bir taşınmaz satmadığını, havale ile gönderilen paraların borç ödemesi niteliğinde olduğunu bildirip, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davalının yemini icrasında parayı aldığını kabul etmekle birlikte davacılara geri ödediğini ispat edemediğinden davanın kabulü ile, 17.000.000.000 TL.nın dava tarihinden yasal faizi ile ödetilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, tapulu taşınmazın harici satım nedeni ile ödediği bedelin tahsilini istemiştir. Davalı taşınmaz satışını inkar edip, ödenen paraların davacıların kendisine olan borcu nedeniyle ödendiğini bildirip, davanın reddini dilemiştir. Davacılar davalı ile aralarında varlığını iddia ettikleri harici satım sözleşmesinin mevcudiyetini yazılı delillerle ispat etmek zorundadırlar. Davalı tarafından inkar edilen harici satım sözleşmesinin varlığını gösteren herhangi bir belge ve delil davacı tarafından ibraz edilmemiştir. Davalının yemin metninde beyan ettiği hususlar, harici satım sözleşmesinin varlığını gösterir mahiyette değildir.Kaldı ki, davalı bu savunmasında davacılar tarafından ödenen paraların, kendisine olan borçları nedeniyle ödendiğini bildirmektedir. Bu haliyle davanın ikrarı vasıflı ikrar (gerekçeli inkar) olup bölünemez. Bu nedenle davacılar iddialarını ispat edememişlerdir. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.