Alıntı: Yazan Av.Büçkün Canatik Almanyada babaya karşı açılacak nafaka ve tazminat davası Sayın Meslektaşlarım, Babası Almanya vatandaşı (türk) olup kendisi de Almanya doğumlu olan bir müvekkilim var. Annesi ile babası arasında resmi nikah olmamış ama doğduğunda babası nüfusuna kaydettirmiş. Sonra da müvekkil annesi ile Türkiye'ye gönderilmiş. Babası ile Alamyaya giderek bir kaç kez görüşmüş ancak babasının bugüne kadar hiç bir desteğini görmediğinden, çocuk yardımı eğitim yardımı adı altında Alman hükümeti tarafından yapılan ödemelerini talep etmek ister. En kötü durumda ise babasına tazminat davası açmak ister. Nasıl bir yol izlemeliyim. Yardımcı olursanız çok memnun olurum. Teşekkürler.

Sayın Av.Büçkün Canatik,

eğer baba haksız olarak herhangi bir sosyal yardım aldı ise, haksız olarak aldığı ortaya çıktığında, bu yardımı veren makam, yaptığı yardımı geri ister. İkinci bir konu Alman Devleti'nin Almanya'da bulunmayan aile fertleri için kişilere herhangi bir sosyal yardımda bulunmayışıdır. Almanya'da yaşayan hiçbir kimse, Almanya dışındaki aile fertleri için yardım alamaz. Bunun, bildiğim kadarı ile, iki istisnası var, birincisi o kişinin Almanya dışında bulunan aile fertleri için, bu kişilere yardım ettiğini belgelerle ispat etmesi koşulu ile, vergi indiriminden faydalanması,
ikincisi (Almanya ile Türkiye arasında imzalanan sosyal güvenlik anlaşmasına dayanarak)cüzi miktarda çocuk parası alabilmesi. Baba haksız olarak bu olanaklardan faydalandı ise, durum ortaya çıktığında devlet yaptığı yardımı keser ve verdiklerini geri alır daha doğrusu geri ister. Söz konusu aile fertleri bu konuda bir hak iddia edemezler.

Geriye nafaka konusu kalıyor. Nafaka, nafaka hakkı olanların, nafaka mükelleflerinden geçimlerini sağlamak için aldıkları yardımdır. Geçimlerini sağlamak kavramından anlaşılması gereken şimdiki an'dır. Yani hakkı olanın mükellefe gidip, sen bana bakmak zorundasın, çünkü ben kendi mali olanaklarım ile geçimimi sağlıyamıyorum demesidir. Alman hukuku bu hakkın bir senelik bir süre için geriye doğru işleyebileceğini kabul ediyor. Bu süre bir zamanaşımı süresi değildir. Bu bir senelik süreye gerekçe olarak deniyor ki, nafaka alacaklısının nafakaya ihtiyacı var idi ise, zamanında bu hakkı kullanması gerekirdi, eğer bir seneden fazla bir süre boyunca sesini çıkarmadı ise demek ki nafaka ihtiyacı yokmuş. Bu bir senelik süreye bakılmaksızın nafaka istenebilir, eğer nafaka ilama bağlanmış ise.

25 yaşındaki bir çocuk nafaka isteyemez, eğer eğitim yapmıyorsa ve sakat değilse.

Konsolosluğa yabacağınız başvuruda yazdıklarımın dışında bir cevap alabileceğinizi zannetmiyorum.

Saygılarımla