Mesajı Okuyun
Old 18-07-2008, 08:42   #2
Gaspıralı

 
Varsayılan

1- Sanırım belediyenin ilk uygulaması 2981 sayılı Kanunun 10/c uygulamasıdır.

Burada eğer taşınmaz DOP alınacak kadar büyük değilse müstakil parsel verebilmek için DOP bedele dönüştürülür ve taşınmaz maliki aleyhine kanuni ipotek tesis edilir.

İpotek tesisi için malikin muvakatine gerek yoktur.

Madde metni şu şekildedir:

c) İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapıları yeniden doğan imar ada ve parseli içinde kalanları yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye belediye veya valilikler resen yetkilidir. Belediye veya valiliklerin talebi halinde bu yetkiler kadastro müdürlüklerince de kullanılır.


2- Daha önceden bu şekilde bir uygulama yapıldı ise ikinci kez DOP alınamaz.

10/c uygulaması yapılan bir yerde 18. madde uygulamasının yapılması halinde ikinci kez DOP alınması mümkün değildir.

Çünkü 10/c maddesinde “Islah imar planı ile düzenlemeye tabi tutulan arsa ve arazilerin yeni sahiplerine verilmesinde valilik veya belediyelerce arsa ve arazilerin durumuna göre düzenleme ortaklık payı alınabilir.” Hükmü yer almaktadır.


Bu nedenle daha önce 10/c uygulaması esnasında DOP alınmış yerden ikinci kez DOP alınmaması gerekir.



Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün talimatı da bu yöndedir.


TKGM – Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığının 04.08.2003 tarihli ve 2724 sayılı onama kararı;

“..... 2981/3290 sayılı Yasanın 10/b maddesine göre hisseli iken müsta¬kil hale gelmiş olan parsellerden, 10/b maddesi uygulamasının özel bir ka¬dastro olduğu ve bu uygulama sırasında ‘hisse miktarına göre bedelsiz terk edilmiş gibi gözüken azalmanın’ dikkate alınmadan, normal kadastro parse¬liymiş gibi değerlendirilerek 18 inci madde sınırları içinde hesaplanan DOP kadar kesintiye tabi tutulmasının gerektiği,

..... 18 inci madde veya 2981/3290 sayılı Yasanın 10/c uygulaması sonucu oluşan parsellerin tekrar 18 inci madde uygulaması içerisinde kalması halinde, bu parsellerin DOP hesabına katılamayacağı ve dolayısıyla yeni ilave DOP alınamayacağ...”

3- Bu nedenle müvekkilinizin taşınmazı açısından ilk işlemin değil ikinci işlemin hukuken sakat olduğunu düşünüyorum.


4- Eğer müvekkilinize tebligat yok ise 18. madde uygulamasının iptali için dava açabileceğinizi (idari yargıda iptal davası) düşünüyorum.


İyi çalışmalar.