Mesajı Okuyun
Old 22-07-2015, 13:42   #5
çalıkuşu06

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mehmet1802
Öncelikle Yargıtay’ın içtihatlarında kabul ettiği üzere "… iş sahibinin lehine olan kararı en kısa sürede iş sahibine bildirip masraflar konusunda bilgi vermeme… (Yargıtay 13. HD, 12.02.2008, 11708/1869) , …tahsil ettiği paraları müvekkile bildirmeme…, …müvekkile ait parayı kendi adına alıp zimmete geçirmek… (Yargıtay 4. HD, 09.11.1973, 972-10609/9207) haklı azlin sebeplerindendir. Söz konusu bu durumların hepsi de müvekkil ile davalı arasındaki vekâlet ilişkisi içerisinde davalı yan tarafından gerçekleştirildiğinden müvekkilin azli haklı bir sebebe dayanmaktadır. Bu anlamda yapılacak azil haklı olmakla birlikte açılacak olan davan taraflar arasında yazılı bir sözleşme olup olmamasına göre değişecektir. Eğer taraflar arasında yazılı bir sözleşme var ise kısmi dava açılması gerekmektedir. Eğer taraflar arasında bir sözleşme yok ise belirsiz alacak davası olarak açılması gerektiği kanaatindeyim. Nitekim Avukatlık Kanunu 164.maddesi göre davalı yanın avukatlık ücreti hak edip etmediğinin eğer bir avukatlık ücreti hak etti ise bu ücretin belirlenmesi, kanun koyucu tarafından mahkeme iradesine bırakıldığından bu konuda alacak belirlenebilir nitelikte değildir. Yargıtay’ın içtihatlarında da belirlediği üzere “…alacak miktarı veya değerinin hakimin takdiri veya yasal nedenlerle indirim yapılarak belirlendiği durumlarda da alacak belirsizdir…”.

Avukatın haklı sebeple azledilmesi halinde dahi

a) Azle sebebiyet olan dava veya davalar bakımından Avukatlık Kanunu m. 174/2 hükmü çerçevesinde avukat ücret talep edemeyeceği

b) Avukatın yürüttüğü birden çok dava varsa ve avukatın hiçbir kusuru bulunmadan usulüne uygun ifa ile sona erdirdiği davalar bakımından tam ücret hakkı doğacağı

c) Avukatın yürüttüğü birden çok dava varsa ve avukatın hiçbir kusuru bulunmadan yürüttüğü, ancak diğer dava veya davalardaki davranışları nedeniyle haklı olarak azledilmesi neticesinde sonuçlandıramadığı işler için ise hakkaniyete uygun bir ücret takdir edileceği hususları da dikkate alınmalıdır.

açıklamalarınız için teşekkür ederim,yeni tüketici yasası gereğince artık avukat-müvekkil arasındaki alacak davaları tüketici mahkemesinde açılıyormuş,o yüzden harca esas değer belirtmeme gerek kalmadan tüketici mahkemesinde açtım davayı