Mesajı Okuyun
Old 11-01-2010, 21:46   #4
üye8180

 
Varsayılan

Sayın konuk, reşit oğlunuzun talep edebileceği nafaka türü ile ilgili yasal düzenleme aşağıda sunulmuştur.

Türk Medeni Kanunu md. 364: Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.

Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.

Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.


Türk Hukuk Sitesi Şerhinden, konuyla ilgili bir içtihat örneği:

Yargıtay 3. HD. 2005/7849-8137

: Günümüzdeki ağır ekonomik koşullar karşısında, eğitimle çalışmayı bir arada sürdürmenin mümkün olmayacağı bir kural ve karine olarak kabul edilmelidir. Davacının, üniversitede okuma arzusu ve bu amaçla hazırlık kurslarına gitmek istemesi onun en tabii hakkıdır. Davanın açıldığı sırada bir petrol istasyonunda cüzi bir miktar maaşla çalışması geçimini temine yönelik (zorunluluktan doğan) bir çalışmadır. O halde, hiçbir malvarlığı ve geliri bulunmayan, henüz reşit olmuş ve okuma isteğinde olan kız çocuğunun yardıma muhtaç bulunduğunun kabulü zorunludur.
(Karar Tarihi : 18.07.2005)
Somut olayda; her ne kadar, davacı reşit ve sağlıklı olması nedeniyle çalışabilir konumda ise de; yaşı itibariyle henüz öğrenim çağında olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıdaki kanun hükmünde de belirtildiği gibi eğitimi devam eden çocuğa, ana ve baba eğitimi sona erinceye kadar bakmakla yükümlüdür. Anayasa'nın 27 ve 42 maddesi uyarınca herkes, bilim ve sanatı öğrenmek, fikri ve bedeni kabiliyetlerini geliştirmek hakkına sahiptir. Günümüzdeki ağır ekonomik koşullar karşısında eğitimle çalışmayı bir arada sürdürmenin mümkün olmayacağı bir kural ve karine olarak kabul edilmelidir. Davacının, üniversitede okuma arzusu ve bu amaçla hazırlık kurslarına gitmek istemesi onun en tabii hakkıdır. Davanın açıldığı sırada bir petrol istasyonunda cüzi bir miktar maaşla çalışması geçimini temine yönelik (zorunluluktan doğan) bir çalışmadır. O halde, hiçbir malvarlığı ve geliri bulunmayan henüz reşit olmuş ve okuma isteğinde olan kız çocuğunun yardıma muhtaç bulunduğunun kabulü zorunludur. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Mahkemece yapılacak iş; davacının geçimi için gerekli davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.7.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.