Mesajı Okuyun
Old 11-11-2011, 13:58   #5
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Sevgili Engin,

İnsani ve toplumsal konularda ne denli duyarlı olduğunu biliyorum.
Yine bu duyarlılıkla açtığın konuya bir katkı yapmak istedim:

Öncelikle bu kişilerin yapmış olduğu binaların yıkılması halinde zamanaşımı bu yapıların tamamlanıp yapı kullanma izninin alındığı tarihten değil yıkılma tarihinden itibaren başlar. Zira, neticesi hareketten ayrılabilen suçlarda zamanaşımı fiille değil neticenin gerçekleşmesi ile işlemeye başlar. Bu sebeple soruşturmalar zamanaşımı engeline takılmaz.

Yine bu kişilerin beyanlarının ihbar olarak kabulü ile TCK.m.170-171 doğrultusunda soruşturma başlatılabileciğini düşünüyorum. Bu maddeler "somut tehlike suçunu" düzenlemektedir. Bahsi geçen binaların yapım aşamalarındaki eksikler sebebiyle genel güvenlik açısından tehlikeliliğinin sürdüğünün tesbit ettirilmesi halinde TCK.m.66/6 uyarınca bu suçlar açısından da zamanaşımı sorunu olmayacağı kanısındayım.

Saygılarımla.
Rica ederim Ömer, eğer öyle ise haddim olmayarak bahsettiğin söz konusu duyarlılık, hukukçu olmanın verdiği bir hassasiyetten kaynaklanıyor olabilir ve hepimizde mevcuttur diye düşünüyorum.

Konunun, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması kapsamında değerlendirilebileceğini hiç düşünmemiş, usulüne uygun olmayan yapıların ölümlere neden olmuş olmaları ihtimali üzerinden hareket etmiştim. Bu anlamda zamanaşımı açısından bir sorun teşkil etmeyecektir ancak yapılanların cezasız kalmaması ve inşa edilen her yapıda can güvenliğinin birincil öncelikle göz önünde bulundurulabilmesi bakımından sorumluların üzerine gidebilecek bir iradenin olup olmadığı belirsizliğini koruyor.