Mesajı Okuyun
Old 16-08-2011, 11:42   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.MK
Borçlunun yokluğunda fakat birlikte sakin aile fertlerinin huzurunda haciz ve muhafaza işlemi gerçekleştilmesi ve 103 yerine kaim tutanağın bir suretinin bu kişilere bırakılması durumunda;

borçluya yeniden 103 davetiyesi gönderilmesi gereklimidir?

(Not: İcra müdürü gerekli olduğunu aksi halde satış işlemlerine başlanılamayacağını iddia etmektedir.)


İcra müdürü yanlış bilmektedir. Kanun açıktır. Kaldı ki Yargıtay kararları ile de durum nettir. 103 davetiyesi tebliği gerekli değildir.

MADDE 103 - (Değişik: 3494 - 9.11.1988 / m.12) Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez.


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 1996/2584

K. 1996/3383

T. 18.3.1996

• İHALENİN FESHİ ( Haczedilenin Değerinin Gazete ile İlana Etkisi )

• İHALENİN GAZETEYLE İLANI ( Mahcuzün değerine Bağlı Olması )

• MENKUL MAHCUZ İHALESİ ( Gazete İlanının Zorunlu Olmaması )

• 103 DAVETİYESİ TEBLİĞİ ( Haciz Sırasında Borçlunun Karısına )

• HACİZ SIRASINDA TEBLİGAT ( 103 Davetiyesinin )

2004/m.103,104

ÖZET : Haciz sırasında borçlunun eşine bırakılan 103 Davetiyesi geçerli bir 103 Davetiyesi tebliği hükmündedir.

Mahcuzün ihalesinin gazete ile ilan edilmemesi, kıymet itibarı ile ve menkul hükmünde olduğundan ihalenin feshini gerektirmez.

DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu Vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 26.2.1996 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayadıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanun uygun merci kararının İİK. 366. ve HUMK. 538 maddeleri uyarınca ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. ( İlgili İcra tetkik mercii kararı )

Mahkemesi: Kocaeli İcra Tetkik Mercii
E. 1995/652

K. 1995/843

T. 19.12.1995

DAVA : Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan ihalenin feshi davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda; Gereği düşünüldü:

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize verilen detaylı dava dilekçesinde belirli olduğu üzere davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını takibin kesinleştiğini ve müvekkiline ait menkullerin satışa çıkarıldığı ve satışın gazete ilanı ile yapılmadığını satış sonunda KDV yatırılmadığını yapılan ihalenin usul ve yasalara uygun olmadığını, yapılan ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı alacaklı vekiline duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen davalı alacaklı vekili duruşmaya gelmediği gibi cevap da vermemiştir.
Dava dosyası icra dosyası tetkik edilmekle;


KARAR: 103 davetiyesi haciz sırasında 103 davetiyesi yerine kaim olmak üzere hacizde borçlu eşine bırakılmıştır. Kaldıki bu itiraz ihaleye tekattüm eden bir olaydır.

2. İhale edilen çapalama ve sulama aletidir. Değeri 50.000 000 TL`dir. Bunun gazete ile ilan edilmemesi kıymet itibarı ile ve menkul hükmünde olduğundan ihalenin feshini gerektirmez.

3. KDV yatırılmamıştır iddiası yerinde değildir. Satış 10.10.1995 tarihinde yapılmıştır. KDV.nin 7 gün içinde yatırıldığı icra dosyasından anlaşılmıştır.

SONUÇ : Yukarıda 3 maddede belirtilen nedenler itibarı ile ihalenin feshi talebinin reddine, Harç peşin alındığından yeniden alınmasına mahal olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına dair yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19.12.1995


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 1995/13100

K. 1995/13446

T. 11.10.1995

• HACİZ ZAPTININ BİR ÖRNEĞİNİN VERİLMEMESİ

• TAKİBE MUTTALİ OLMAK ( Borçlunun Eşi Huzurunda Yapılan Haciz )

• TEBLİĞ TARİHİNİN MUHATABIN BEYAN ETTİĞİ TARİH OLMASI

2004/m.103

ÖZET : İİK.103 maddesine göre borçlunun eşi huzurunda yapılan haciz zaptının bir örneği hazır bulunan şahsa verilmediğinden borçlunun takibe bu tarihte muttali olduğu kabul edilemez.

DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 14.8.1995 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR: İİK.103 maddesine göre borçlunun eşi huzurunda yapılan haciz zaptının bir örneği hazır bulunan şahsa verilmediğinden borçlunun takibe bu tarihte muttali olduğu kabul edilemez. Ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü mercice de kabul edildiğine göre Tebligat Kanununun 32. maddesine göre muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi addolunarak istemin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarda açıklanan nedenle İİK.366 ve HUMK.428 maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.