Sayın Katılımcı,

evlilik temelinden sarsılıp onarılması olanaksız olduğunda genel olarak anlattığınız durumlar yaşanır, kirli çamaşırlar ortaya atılır, eşler karşılıklı olarak birbirilerini suçlar ve diğerine en büyük acıyı çektirip intikam almak için ellerindeki tüm silahları cepheye sürerler.

Kültür ve eğitim bazı kişileri daha mantıklı davranmaya yatkın bir hale getirse bile durumda fazla bir değişiklik olmaz, çünkü söz konusu durumlarda eşleri yönlendieren hislerdir. Çoğu kimse sözünü ettiğim durumlarda bir psikoloğa veya aile danışmanlığına baş vuruyor. Size de tavsiye ederim.

Gelelim olayın hukuki yönüne.
Yazdıklarınızdan anladığım kadarı ile halen Almanya'da oturuyorsunuz. Almanya'da açacağınız bir boşanma davasında Türk kanunları uygulanır. Böyle olunca da Alman mahkemesi, zina suçlamasını, kanıtlanmak koşulu ile, boşanmada göz önünde bulundurabilir. Ama sadece bir boşanma sebebi olarak. Eşinizin 'zina davası açarım, seni mahfederim', türünden korkutmaları Alman mahkemesi tarafından ciddiye alınmaz. Alman mahkemesi sadece boşanmada Türk hukukunu uygulamakla yükümlüdür. Türk mahkemelerinin zina ile ilgili düşünceleri bu mahkemeyi bağlamaz.

Yazdıklarınızın hepsini, Av.Habibe YILMAZ KAYAR'ın da belirttiği gibi, avukatınızla konuşmak zorundasınız. Önemli olan güvenebileceğiniz bir avukatınızın olması. Avukatınızın boşanma davasını açmamasının bir sebebi vardır bence, bunu kendisi ile açıkça konuşun. Gerekirse başka bir avukat tutabilirsiniz. Ama bu avukat iyi değil, istediğim davayı açmadı düşüncesi ile avukat değiştirmenin bir faydası olmayacağını da bilmeniz gerekir.

Çocukların nafaksı, kredi borcu, borcu kimin ödeyeceği konularında gerekirse bir Schuldnerberatunsstelle'ye (borçlular için danışma yeri) müracaat edebilirsiniz. Schuldnerberatung ve başka bir sosyal yardım kurumu devlet tarafından finanse edildiği için sizden para almaz, gerekirse diğer sosyal konularda da size yardımcı olur.

Saygılarımla