Mesajı Okuyun
Old 26-10-2008, 22:19   #1
Durdu GÜNEŞ

 
Varsayılan Çelişkiler Yumağında Yuvarlanan Hayatımız

ÇELİŞKİLER YUMAĞINDA YUVARLANAN HAYATIMIZ
Av. Durdu GÜNEŞ
Orman katliamına göz yumar, orman suçlarına af çıkarır, sonra da oturur sel felaketine ağıtlar yakarız.
** **
Müteahhitlerin malzemeden çalışına şaşırmayız. Hatta işini bilen biri olarak muteber görürüz. Sonra, depremde binaların yerle bir olmasına şaşarız. Hatta Allah’ın bize cezası olarak görürüz.
** **
Mübarek günlerde kandil simidi yeriz. Yılbaşı geldiğinde hindi yeriz. Arada bir sürü nane yeriz. Yeri geldiğinde “Elhamdülillah müslümanız” yeri geldiğinde “dinler arası diyalog” deriz.
** **
“100 YTL lik makbuzlu ceza mı? 20 YTL lik çorba parası mı?” seçeneğinden düşünmeksizin çorba parasını tercih ederiz. Sonrada rüşvetin her tarafı sardığı, bu ülkenin iflah olmayacağı konusunda bilgelik satarız. Bir yandan da trafik kazalarını önlemek için cezaları artırırız. Sadece çorba parasının meblağı artar. Trafik kazaları da artışa devam eder.
** **
Bürokraside ayağı baş, başı ayak yaparız. Sonrada “bürokrasi yürümüyor, kafası da çalışmıyor.” deriz. Delinin sürahiyi ters çevirdikten sonra “ne biçim sürahi bu, ağzı yok” akabinde altına bakıp “tabanı da yok” demesi gibi. ** **
Büyük hırsızları alkışlarız. Küçük hırsızları lanetleriz. Sonrada hırsızlık niye önlenmiyor diye de polisleri suçlarız.
** **
Kim demiş hayret verici başarımız yok diye. Öğrencilerin kafasını testle, midesini tostla doldurarak, eğitimi engellemeyi nasıl başardığımız hayret vericidir.
** **
Bizi azdırdığını düşündüğümüz şeytanı taşlamak için çok uzaklara gideriz. Yanı başımızda duran aynaya bakmak kimsenin aklına gelmez.
** **

Televizyonda, dünyanın öbür ucundaki aç insanları görür üzülürüz. Diğer yandan kapı komşumuz aç yatar, haberimiz bile olmaz.
** **
Ülkeyi yönetenlerin aykırı sesleri susturması sükûneti sağlamaz, bilakis gürültüyü artırır. Çünkü akıl gücü ile kas gücünün kullanım yerlerini karıştırırız.
** **
Arkadaşımıza tebessüm etmeyiz ama dünya barışından bahsederiz.
** **
Bir yandan yerli malı kullanmayız bir yandan da ülkeye takla attıracak ekonomik formüller konusunda ahkam keseriz. Kafamız fazla karıştığında “adam olmayız biz” der çıkarız.