Mesajı Okuyun
Old 12-11-2011, 12:05   #240
Adalet Bakanı

 
Varsayılan

Avukatın üzeri aranmaz kuralının uygulanmasını sağlamanın yeri kanaatimce kapı önünde tartışmak değil. Daha öncede belirttiğim gibi güvenlik görevlilerini muhatap almak da çözüm değil bence.

Avukat adliyeye girerken aranmadığında nasıl bir güç kazanır ben bilmiyorum. Ben şahsen aranmadığımda değil, benimle beraber hakim ve savcı meslektaşlarım da aranıyorsa bundan haz alırım..

Mesele bir kanun hükmünü uygulatmaktan ziyade bana, oradaki güvenlik görevlisine güç gösterisinde bulunmaktan başka birşey değil gibi geliyor.

Neden böyle düşünüyorum?

Mahkeme kalemlerinde icra dairelerinde bir iş yaptırabilmek için avukatlık kanununu ve meslek kurallarını çabucak unutuyoruz ve örneğin "abi/abla hacze gidebilir miyiz?" diye ve benzeri bir çok konuda, adeta yalvarıyoruz. Biz yapmasak birlikte çalıştığımız icradan sorumlu meslektaşımız veya katibimiz yapıyor bunu.

Nerde kaldı meslek kuralları veya avukatlık kanunu...

Kendi kimliğini bankalarda geçerli kabul ettiremeyen bir meslek örgütünün ve biz üyelerinin bence adliye girişinde bizi kimse arayamaz, bu kanuna aykırı dememiz sadece bir güç gösterisidir. o da sadece oradaki güvenlik görevlisine karşı... yoksa herhangi bir yetkilinin bu durumu önemsediğini de sanmıyorum. Bu sadece bir fırsat buldum öyleyse egomu tatmin edeyim anlayışından başka birşey değildir.

Bir meslektaşının elinden dava alabilmek için türlü şeyler yapan, tahsil ettiği parayı zamanında müvekkiline vermeyen, ücretini almasına rağmen dava açmayan/takip başlatmayan, yanında çalışan meslektaşına mümkün olduğunca az ücret verip mümkünse canını çıkarmaya çalışan, çalıştırdığı sekreterine/katibine asgari ücreti ve sigortayı çok gören, baro seçimlerinde kim hangi partidense ona göre oy kullanan, baro yönetimine yakın diye daha fazla cmk görevlendirmesiyle ödüllendirilen, stajyerleri bedava iş gücü olarak görüp bir yemeği bile çok gören, tarifede 8000,00 TL yazmasına rağmen 2000 TL ye dava alan, bankaların avukatlıklarını yapabilmek için hiç bir meslek etiği, kuralını önemsemeyip, avukatlık ücreti almak bir yana karşı vekalet ücretinden de bir kısmını bankaya ( müvekkile ) veren meslektaşlarımızın olduğu malumdur... Bu örneklerin daha da vahimlerini yazmak mümkün müdür? Evet...

Öyleyse, biz önce bir öz eleştiri yapalım, kendimize meslek örgütümüze çeki düzen verelim de bakalım avukatlar bir yasa kuralı olmamasına rağmen aranıyor mu aranmıyor mu?