Mesajı Okuyun
Old 15-01-2003, 22:39   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
İnceleme Medeni Kanunda Tadilat..

Medeni kanunda tadilat.. Çocuk, anne ve babanın rızası olmadan evi terkedemeyecek..

Adalet Bakanlığı, Türk Medeni Kanunu`nun velayet, vesayet ve miras hükümlerine ilişkin tüzük taslağı hazırladı

Yeni Türk Medeni Kanunu`nun getirdiği hükümlerin uygulamasına ışık tutmak ve doğabilecek tereddütleri gidermek amacıyla hazırlanan taslak, görüşlerinin alınması için taraflara gönderildi. Taslağa göre, ergin olmayan çocuk, anne ve babanın velayeti altında olacak. Ancak velayet, boşanma, ayrılık, anne ve babanın başkasıyla evlenmesi, başka yere gitmesi, ölmesi, çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesinin tehlikede bulunması ile anne ve babanın velayet görevine yerine getirememesi, çocuğa gerekli ilgiyi göstermemesi veya çocuğa karşı yükümlülüklerini savsaklaması gibi yasal sebepler bulunmadıkça ana ve babadan alınamayacak. Anne ve baba evli değilse, velayet anaya ait olacak. Çocuk, anne ve babasının rızası dışında evi terk edemeyecek ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamayacak. Çocukların dini eğitimini belirleme hakkı anne ve babaya ait olurken, erginliğe eriştiğinde dinini seçmekte özgür bırakılacak. Çocuğun menfaati, bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, anne ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse, hakim, çocuğun korunması için onun bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirilmesine karar verebilecek; bu önlemden sonuç alınmaz ya da yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa velayeti kaldırabilecek. Boşanma kararının verilmesinden sonra anne veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde ise hakim, resen veya anne ve babanın birinin istemi üzerine çocuğa vasi atanmasına karar verebilecek. Akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol ve uyuşturucu madde bağımlığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan her ergin kişi, kişisel korunmasının başka şekilde sağlanmaması halinde; tedavi, eğitimi veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirilip alıkonulabilecek. Bedensel özürleri veya sürekli hastalıkları olanlar, 60 yaşını doldurmuş olanlar, dörtten çok çocuğun velisi olanlar, üzerinde vasilik görevi olanlar ile Cumhurbaşkanı, TBMM ve Bakanlar Kurulu üyeleri ile hakimlik ve savcılık mesleği mensupları vasiliği kabul etmeyebilecekler. Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak kanun gereği kazanacaklar. Yasal ve atanmış mirasçılar, mirası reddetme hakkına sahip olacak. Miras bırakanın birinci derece mirasçılarının tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ olan eşe geçecek. Miras 3 ay içinde reddolunabilecek, yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olacak. Mirasın açıldığı tarihte mirasçı olabilecek bir cenin varsa, paylaşma doğumuna kadar ertelenecek. Eşlerden birinin ölümünde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa, sağ kalan eşin korunması için bunlar üzerinde miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilecek. Böylece eşler, bu haklarını ölünceye kadar kullanabilecek. Kaynak: AA
02/01/2003 11:33