Mesajı Okuyun
Old 27-09-2020, 15:17   #2
Av. Kuddusi Mutu

 
Varsayılan

Merhaba,

Ceza yargılaması sonunda Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinde belirtilen hükümlerden biri verilir:

223/1: "Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür."

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ise hükümsüzlük hali olmayıp 223. madde kapsamında kurulan mahkumiyet hükmünün belli şartlar dahilinde hukuk dünyasında sonuç doğurmamasını gerektiren, o hükmü bu şekilde kılan bir kurumdur.

Yani yapılan yargılamada deliller toplanır, duruşma görülür, normal ceza yargılaması yapılır. Bundan dolayı da katılan avukatı da EMEK sarf eder.

Karşı vekalet ücreti de avukatın verdiği emeğin karşılığını, başarısı durumunda karşı taraftan da tahsil etmesine yarayan bir haldir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, katılan avukatının emek vermediği anlamına gelmediği gibi aksine, sanığın suçunun sabit olduğu ve fakat kendinden ve işlediği suçlardan kaynaklı birtakım sebeplerle, aleyhine verilen kararın hukuk dünyasında sonuç doğurmaması demektir.

Zaten Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14. maddesi de bu yöndedir:

"Ceza davalarında ücret

MADDE 14 – (1) Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine bu Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir."

Bu konu, görüşlere göre şekillenemeyecek bir konudur.

Saygılarımla.