Mesajı Okuyun
Old 04-12-2012, 17:43   #7
av.isa1923

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Bu görüşe katılamıyorum: Avukatlar hem kamu görevlisi hem de yargı görevlisidir.

Bu ikisini ayırmak için avukatın yaptığı işe bakmak gerekir:
- Avukat, vekil olarak yaptığı işlerde kamu görevlisidir.
- Avukat, yargı faaliyeti olarak yaptığı işlerde yargı görevlisidir.

Örneğin aşağıdaki sunulan madde iki işi ayırmış ve bu ayırıma göre cezalandırmıştır:
TCK
Görevi yaptırmamak için direnme
MADDE 265 - (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Saygılarımla


Sayın Konyalı sizin verdiğiniz örnek üzerinden gidersek, avukatlar TCK bağlamında hem kamu görevlisi hem de yargı görevlisi olarak Kabul edilecekse TCK m.261 bağlamında Avukata karşı görevini yaptırmamak için direnilmesinde hem m.261/1 hemde m.261/2’nin ihlal edilmesi gibi bana göre anlamsız bir sonuç ortaya çıkar.



Bunun yanı sıra avukat duruşma esnasında Müvekkilini vekaleten hazır bulunuyorsa sizce avukat kamu görevlisi mi, yoksa yargı görevlisi mi anlamadım. Avukat kendi bürosunda dava dilekçesi yazarken de, haciz mahalinde müvekkilini vekaleten hazır bulunurken de TCK bağlamında yargı görevlisidir. Bu nedenle de avukatlara karşı bir suç işlenirse yargı görevlilerine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Bunun dışında avukat hangi işlerde kamu görevlisi sayılmaktadır? Bir başla deyişle Avukatlara karşı 5237 sayılı TCK bağlamında hangi suçların işlenmesi durumunda kamu görevlilere karşı işlenen suçlara ilişkin hükümler uygulanmalıdır? Örnek verir misiniz.

Saygılarımla