Mesajı Okuyun
Old 16-02-2010, 12:24   #2
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/1110

K. 2008/4016

T. 4.3.2008

� AVAL ( Bononun Ön Yüzüne Atılan Her İmza Aval Niteliğinde Olduğu - Bonoda Sorumlu Olarak Görülmeyen Kişi İçin Verilen Avalın Geçersiz Olduğu )

� BONO ( Sorumlu Olarak Görülmeyen Kişi İçin Verilen Avalın Geçersiz Olduğu )

� KEŞİDECİ İMZASI ( İtiraz Eden Borçlu Bonoda Keşidecinin İmzasının Bulunmadığını İddia Ettiği - Keşidecinin İmzasının Bulunmaması Halinde Keşideci Lehine Verilen Avalın Geçersiz Olduğu )

� KEŞİDECİ LEHİNE VERİLEN AVAL ( İtiraz Eden Borçlu Bonoda Keşidecinin İmzasının Bulunmadığını İddia Ettiği - Keşidecinin İmzasının Bulunmaması Halinde Keşideci Lehine Verilen Avalın Geçersiz Olduğu )

6762/m.613,614

ÖZET : Bononun ön yüzüne atılan her imza aval niteliğindedir. Aval veren kimin için taahhüt altına girmişse onun gibi sorumlu olur. Bonoda lehine aval verilen kimsenin mutlaka bono borçlusu olması gerekir. Bonoda sorumlu olmayan kişi lehine verilen aval geçersizdir. Somut olayda itiraz eden borçlu, bonoda keşidecinin imzasının bulunmadığını iddia etmektedir. Keşidecinin imzasının bulunmaması halinde, keşideci lehine verilen aval geçersizdir.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Takibe dayanak yapılan 31.08.2006 vade tarihli 6.750,00 YTL. bedelli bonoda keşideci olarak S.P.'nin adının yazılı olduğu, şikayetçi H.P.'nin ise kefil olarak adının yazılı olduğu, senette birbirinin aynı olan iki adet imzanın bulunduğu görülmektedir.
TTK.'nun 613. maddesine göre bononun yüzüne konulan her imza aval niteliğinde olduğundan ve bono üzerine "kefil" ibaresi konsa dahi bu, aval olarak nitelendirileceğinden, takip dayanağı senedi kefil sıfatıyla imzalayan muteriz borçlu da aval veren sıfatını taşır.
TTK.'nun 614. maddesi hükmüne göre aval veren kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumludur. Ayrıca, bonoda lehine aval verilen kimse mutlaka bono borçlusu olmalıdır. Bonoda sorumlu olarak görülmeyen bir kimse için verilen aval geçersizdir ( Prof. Dr. Fırat ÖZTAN, Kıymetli Evrak Hukuku, sayfa 802 ). Somut olayda, muteriz borçlu senette keşidecinin imzasının bulunmadığını ileri sürmektedir. Keşidecisinin imzasının bulunmaması halinde, keşideci için aval vermiş olan şikayetçi senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamaz.
O halde mahkemece takip dayanağı senette keşideci S.P.'nin imzasının bulunup bulunmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULLMASINA, 04.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.