Mesajı Okuyun
Old 20-02-2009, 16:33   #7
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.aybeg
senedin üstünde ciro edilemez gibi bir tabir yok sözleşmede var o kayıt galıba yanlıs anladınız

Bu takdirde senet ciro ile el değiştirebilir.Senedin teminat senedi olduğu yönündeki itiraz sadece sözleşme tarafları bağlayacağından,iyiniyetli hamil olarak kabul edilen (kötüniyetini ispata engel durum yok ise ) yeni cirantaya karşı,senedin teminat senedi olduğu yönündeki itirazlar ileri sürülemez.

Saygılar

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/22201

K. 2007/1618

T. 1.2.2007

• BORCA İTİRAZ ( İyi Niyetli Sayılamayacak Çek Hamiline Karşı Asıl Borç İlişkisinden Doğan Def'iler İleri Sürülebileceği )

• ASIL BORÇ İLİŞKİSİNDEN DOĞAN DEF’İLER ( İyi Niyetli Sayılamayacak Çek Hamiline Karşı İleri Sürülebileceği )

• İYİNİYET ( Sayılamayacak Çek Hamiline Karşı Asıl Borç İlişkisinden Doğan Def'iler İleri Sürülebileceği - Borca İtiraz )

2004/m.169

6762/m.599


ÖZET : Takip dayanağı çekler, gayrimenkul satış sözleşmesinde yer almaktadır. Takip alacaklısı yetkili hamil, sözleşmedeki satıcının eşidir. Çeklerin anılan sözleşme ile bağlantısı nedeniyle tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirir. Takip alacaklısı, sözleşme hükümlerinin yerine getirilip getirilmediğini bilebilecek durumdadır. Bu durumda iyi niyetli hamil olduğundan söz etmeye olanak yoktur. Açıklanan nedenlerle itirazın kabulü gerekir.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Takip dayanağı çekler karşılıklı edimleri havi 27.06.2005 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinde yer almaktadır. Sözleşme alıcı ... Ltd. Şti. adına Ş., E. ile satıcı T. arasında düzenlenmiştir. Takip alacaklısı yetkili hamil S'nin sözleşmenin tarafı satıcı T'nin nikahlı eşi olduğu dosyadaki nüfus kaydından anlaşılmaktadır.
Dayanak çeklerin, anılan sözleşme ile bağlantısı nedeniyle tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirir hale gelmiştir. Satıcı T. sözleşmede taraf olduğundan eşi S. sözleşme hükümlerinin yerine getirilip getirilmediğini bilebilecek durumdadır. Bu nedenle TTK' nun 599. maddesi hükmü uyarınca iyi niyetli hamil olduğundan söz etmek mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle borçluların itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 01.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/19331

K. 2006/22681

T. 30.11.2006

• CİRO YOLUYLA İKTİSAP ( Söz Konusu Taahhütnamede İmzaları Bulunmayan ve Taraflar Arasındaki İlişkiyi Bilmeyen Hamile Karşı Taahhütname İleri Sürülemeyeceği )

• LEHDAR İLE KEŞİDECİ ARASINDAKİ İLİŞKİ ( İyi Niyetli Çek Hamiline Karşı İleri Sürülemeyeceği )

6762/m.599,730


ÖZET : Keşideci, lehdar ile aralarındaki ilişkiyi iyi niyetli çek hamiline karşı ileri süremez. Somut olayda, takip dayanağı çekin lehdarları malları teslim etmediklerinden dolayı alacaklı olmadıklarını ve çekleri iade edecekleri beyanını içeren taahhütname vermişlerdir. Çekleri ciro yoluyla iktisap eden, söz konusu taahhütnamede imzaları bulunmayan ve taraflar arasındaki ilişkiyi bilmeyen hamile karşı taahhütname ileri sürülemez.
DAVA : Mahkeme kararının onanmasını mutazammın 18.07.2006 tarih, 13105-15934 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : TTK' nun 730/5. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı yasanın 599. maddesinde yer alan "poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan def' ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez. Meğer ki, hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun" hükmü gereği takip konusu çekin lehtarı ile keşidecisi arasındaki ilişki hamile karşı ileri sürülemez. Somut olayda, lehine çek keşide edilenlerin çekin karşılığı olan malı vermediklerinden dolayı alacaklı olmadıklarını ve çekleri iade edecekleri beyanını içeren taahhütname çeki ciro yolu ile eline geçirmiş, taahhütname altında imzası bulunmayan ve başka bir nedenle taahhütten haberdar olduğu belirlenemeyen takip alacaklısı Murat'a ileri sürülemez. Söz konusu taahhütname lehtar ile keşideci arasındadır. Bu nedenle, dairemizin 18.07.2006 tarih 2006/13105-15934 sayılı onama kararının gerekçesi yasaya ve dosya kapsamına uygun değildir.
Ayrıca, takip dayanağı çek lehine düzenlenen Mustafa ve Mehmet'in çek arkasında geçerli ciroları bulunmakta olup, ciro imzalarının yanyana veya alt alta atılmış olması sonucu değiştirmez. Takip alacaklısı her iki çek lehtarının cirosu ile çeki eline geçirmiş olmakla yetkili hamildir. O halde, borçlunun bu yöne ilişkin itirazının reddi gerekirken kabulü yönündeki icra mahkemesi kararı doğru değildir. Hükmün bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme talebinin kabulü yoluna gidilmiştir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile dairemizin 18.07.2006 tarih 2006/13105-115934 sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ( , 30.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/12193

K. 2006/15534

T. 13.7.2006

• DEF'İLER ( Çek Keşidecisi İle Lehtar Arasındaki Temel Borç İlişkisinden Kaynaklanan - İyiniyetli Hamile Karşı İleri Sürülemeyeceği )

• İYİNİYETLİ HAMİL ( Çek Keşidecisi İle Lehtar Arasındaki Temel Borç İlişkisinden Kaynaklanan Def'ilerin İyiniyetli Hamile Karşı İleri Sürülemeyeceği )

• KEŞİDECİ İLE LEHDAR ARASINDAKİ SÖZLEŞME ( Takip Alacaklısı Olan Hamili Bağlamayacağı )

• TAKİP ALACAKLISI HAMİL ( Keşideci İle Lehtar Arasındaki Sözleşmenin Hamili Bağlamayacağı )

2004/m.169

6762/m. 599, 730


ÖZET : Kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte borca itiraz edilmiştir. Takip alacaklısı hamil konumundadır. Çek keşidecisi ile lehtar arasındaki temel borç ilişkisinden kaynaklanan def'iler, iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemez. Hamilin bilerek borçlunun zararına hareket ettiği iddia ve ispat da edilmemiştir. Keşideci ile lehtar arasındaki sözleşme takip alacaklısı olan hamili bağlamaz. Borcun bulunmadığı itirazı ispat edilememiştir. Bu durum karşısında itirazın reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi hatalıdır.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kambiyo takibine konu edilen belge, TTK'nun 692-693. maddelerinde belirtilen unsurları havi çek vasfında olup, yasal süresi içinde ibraz olunmuştur ( TTK'nun 708-711/3. maddeleri ).
Takip alacaklısı hamil konumundadır. Çek keşidecisi ile lehtar arasındaki temel borç ilişkisinden kaynaklanan def'iler, iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemez. Hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olduğu da iddia ve ispat edilmiş değildir ( TTK'nun 730/5 göndermesi ile çeklerde de uygulanan 599. maddesi hükmü uyarınca ).
Karara mesnet yapılan bayilik sözleşmesinde, takip alacaklısı taraf değildir. Bu nedenle anılan sözleşmenin alacaklı yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Borcun bulunmadığı itirazı da liK'nun 176/a maddesinde gösterilen belgelerle kanıtlanmamıştır.
Açıklanan nedenlerle borçlu itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 13.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/4464

K. 2005/6337

T. 25.3.2005

• TEMİNAT BONOSU ( Sadece Teminat Şeklinde İbare Bulunmasının Kambiyo Senedi Vasfına Ve Özel Yolla Takibe Engel Olmadığı )

• KAMBİYO SENEDİ ( Bonoda Sadece Teminat Şeklinde İbare Bulunmasının Kambiyo Senedi Vasfına Ve Özel Yolla Takibe Engel Olmadığı )

• BORCA İTİRAZ ( Şikayetçi Keşideci İle Senet Lehdarı Arasındaki İlişki Nedeniyle İleri Sürülebilecek İtirazlar Sözleşmenin Tarafı Olmayan Takip Alacaklısı Yönünden Dinlenebilir Olmadığı )

2004/m. 170/a

6762/m. 688,689


ÖZET : Şikayetçi keşideci ile senet lehdarı arasındaki ilişki nedeniyle ileri sürülebilecek itirazlar sözleşmenin tarafı almayan takip alacaklısı yönünden dinlenebilir değildir. Takip dayanağı bonoda sadece "teminat" ibaresinin bulunması kambiyo vasfına ve bu senetlere mahsus özel yolla icra takibi yapılmasına engel teşkil etmez. Bu durum karşısında borçlunun itirazının reddi gerekirken aksi yönde hüküm kurulması hatalıdır.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İcra takibi, takibin dayanağı bonoları lehtarın cirosu ile iktisap etmiş olan hami i A. tarafından yapılmıştır. Borçlu itirazında, senetlerin lehtar İ. A.Ş. ile müvekkili arasındaki acentalık sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, bu hususun senet metnindeki "teminat" ibaresinden de anlaşılacağını bildirmiş ise de, alacaklı iyi niyetli hamil olduğunu, yasaca korunması gerektiğini ileri sürüp davanın reddini istemiştir. Muteriz borçlu ile senet lehtarı arasındaki ilişki nedeniyle ileri sürülecek itirazlar sözleşmenin tarafı olmayan takip alacaklısı yönünden dinlenebilir olmadığı gibi bonoların ön yüzünde ve sadece "teminat" ibaresinin bulunması onun kambiyo vasfını ve bu senetlere mahsus özel yolu ile takibe dayanak yapılmasını engellemez. Takip dayanağı bonoların hangi ilişkinin teminatı olduğu anılan ibarede açıklanmış olmadığı gibi karşılıklı edimleri içeren bir münasebet nedeniyle verildiği ve ilamsız takibe konu edilemeyeceği, yukarıda tartışılanın dışında başka bir belge ile de kanıtlanmış değildir.
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre bonoda yazılı olan ve sadece "teminat" şeklindeki ibare tek başına dayanak belgenin kayıtsız ve şartsız belli bir bedelin ödenmesi vaadini içeren niteliğini etkilemez. Bu durumda, itirazın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 25.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.