Mesajı Okuyun
Old 12-03-2007, 14:15   #7
Av. Dr. V. SEVEN

 
Varsayılan

“…Öğrenci çok parası olmadığını ders ücretinin yarısını şimdi vermek istediğini ve kalan yarısını ise bir topluluk önünde tartışma kazandığı ilk gün vereceğini söyler. Sofist kabuk (L) eder…”

Dikkat edilirse borcun miktarı konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf ödeme zamanındadır. Borcun kalan yarısının ödeme zamanı (Şart) borçlunun (Öğrenci) bir topluluk önünde tartışma kazandığı ilk gün’dür.

Şart gerçekleşmeden alacak talep edilemez. Bu nedenle alacaklı şartın gerçekleşmesini bekleyecektir. Sorun borçlu öğrenciyle ilgilidir.

Borçlu öğrencinin elinde iki imkan vardır.

1. Şartın gerçekleşmediğini ileri sürerek davayı kazanacak, ancak davayı kazanması ile birlikte şart da gerçekleşmiş olacağından kalan kısmı ödemek durumunda kalacaktır (Bu davayı kazanması borçlu olmadığının tespiti sonucunu doğurmaz). Başka bir ifade ile davayı kazanacak müddeabihi ise kaybedecektir.
2. İkinci ihtimalde ise şartın gerçekleşmediğini ileri sürmeyerek davayı esastan kaybedecek ve hüküm gereği borcu ödemek durumunda kalacaktır.

Dolayısıyla her iki halde de Sofist kazanacaktır. Öğrencinin kazanma şansı yoktur. Bu da öğrencinin daha öğrenmesi gerekenler olduğu gerçeğini ortaya çıkarır..