Mesajı Okuyun
Old 21-09-2011, 09:15   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
<H4>T.C.
Alıntı:

YARGITAY

4. CEZA DAİRESİ

E. 2006/10787

K. 2008/14429

T. 23.6.2008

• HAKARET ( İhbar ve Yakınma Hakkının Sınırlarını Ne Suretle Aştığı ve Hukuka Aykırılık Öğesinin Ne Suretle Gerçekleştiğinin Tartışılması Gerektiği )

• HAKKIN KULLANILMASI ( Hakaret - İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Bildirildiği Halde İşlem Yapılmaması Belirtilerek Yetkililerin Kınanması ve İstifaya Davet Edilmesi İçeriğinin İhbar ve Yakınma Hakkının Sınırlarını Ne Suretle Aştığı ve Hukuka Aykırılık Öğesinin Ne Suretle Gerçekleştiğinin Tartışılması Gerektiği )

• İDDİA VE SAVUNMA DOKUNULMAZLIĞI ( Yetkililerin Kınanması ve İstifaya Davet Edilmesi İçeriğinin İhbar ve Yakınma Hakkının Sınırlarını Ne Suretle Aştığı ve Hukuka Aykırılık Öğesinin Ne Suretle Gerçekleştiğinin Tartışılması Gerektiği )

• İHBAR VE ŞİKAYET HAKKI ( Ne Suretle Aştığı ve Hukuka Aykırılık Öğesinin Ne Suretle Gerçekleştiğinin Tartışılması Gerektiği )

5237/m.125/3, 128


ÖZET : Bir siyasi partinin ilçe örgütü temsilcisi sanıkların kaleme alıp dağıttıkları bildirinin; bir ilköğretim okulundaki bir öğretmenin eleştiri konusu davranışları nedeniyle ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bildirildiği halde işlem yapılmaması belirtilerek yetkililerin kınanması ve istifaya davet edilmesi içeriğinin ihbar ve yakınma hakkının sınırlarını ne suretle aştığı ve hukuka aykırılık öğesinin ne suretle gerçekleştiği tartışılmalıdır.
DAVA : Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi:
KARAR : Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hukuka uygunluk nedenlerinden biri olan hakkın icrası kapsamındaki Anayasa'nın 74. maddesi, bireye gerek kendisi gerekse kamu ile ilgili konulardaki dilek ve yakınmalarını yetkili makamlara bildirme hakkını tanımak suretiyle toplumun hukuka aykırı durumlar konusunda bilgi sahibi olması, bu yolla kamu yönetiminin denetlenmesi ve sonuçta kamu düzeninin sağlanmasını amaçlamıştır. Birey, demokratik düzende bu hakkını yetkili mercie başvurmaksızın doğrudan kamuoyuna duyurmak suretiyle de yerine getirebilir. Yeter ki ihbar veya yakınma konusu ile ifade ediliş biçimi arasında bulunması gereken fikri bağ ortadan kalkmamış, başka deyişle öz ile anlatım biçimi arasındaki denge korunarak küçültücü değer yargılarına yer verilmemiş olsun. Diğer taraftan, demokrasilerde kamuoyunun oluşmasında siyasi partilerin sahip oldukları etkin rol gözönünde bulundurulduğunda, somut olayda, bir siyasi partinin ilçe örgütü temsilcileri olan sanıkların parti adına kaleme alıp dağıttıkları bildirinin, ilçedeki bir ilköğretim okulundaki bir öğretmenin eleştiri konusu edilen davranışlarının ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bildirilmesine rağmen yasal işlem yapılmayarak faaliyetlerine göz yumulduğu ve kollandığı belirtilerek Milli Eğitim yetkililerinin kınanmasını ve İlçe Milli Eğitim Müdürü olan yakınanın istifaya davet edilmesini dile getiren içeriği karşısında, sanıkların ihbar ve yakınma haklarının sınırlarını ne suretle aştıkları ve hukuka aykırılık öğesinin ne suretle gerçekleştiği açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararları verilmesi,
2-Kabule göre de,
a ) Hakaret suçunun yakınmaya bağlı olması karşısında 5271 sayılı CYY'nin 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanıkların hukuksal durumlarının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b ) 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Yasa'nın 122. maddesi ile 647 sayılı Yasa'nın yürürlükten kaldırılmış olması ve aynı Yasa'nın 106. maddesinde süresinde ödenmeyen para cezalarına ilişkin gecikme zammı uygulanması olanağı bulunmadığının gözetilmemesi, SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanıklar Mustafa C., İlyas, C.Sarp ve Mustafa A. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden ( HÜKMÜN BOZULMASINA ), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
</H4>